Merhabalar,

7 Ekim Pazar günü Genç Girişimciler Kulübü'nde "Emre Sokullu'nun ağzından Silikon Vadisi" isimli seminerdeydim.

Sevgili Emre Sokullu'nun paylaşımları ve karşılıklı samimi fikir alışverişleri ile etkileşimin üst seviyede olduğu çok başarılı bir seminer gerçekleşti, gerçekten çok faydalı olan bu seminere "iyi ki katılmışım" diyorum.

Kulübün ilgili sayfasında da belirtildiği gibi seminer konuları aşağıdaki gibiydi;

- Silikon Vadisi'nin Sırrı - Silikon Vadisi'nde Yaşam
- Türkiye, Yazılım ve İnternet Alanlarında Nasıl Atılım Yapabilir?

Seminere katılma fırsatı bulamayan okuyucularım için; seminerde paylaşılan bilgileri elimden geldiğince sizlere aktaraya çalışacağım.

İşte seminer notlarım;

»Öncelikle, ülkemizin önde gelen üniversitelerinde öğrencilerin derslerden başını kaldıramadığını ve bunun öğrenciyi üretkenlikten uzaklaştırdığını vurgulayan Emre Sokullu; Amerikan üniversitelerinde ise üretkenliğe ve ar-ge'ye teorik derslerden çok daha fazla önem verildiğini vurguluyor.

»Ülkemiz bilişim sektöründe "yatırımcı, yazılımcı ve basın(medya)" üçgeninin sağlanamadığını, bu yüzden de ülke insanımızı üretkenliğe, buluşa özendirecek yerli girişim haberlerinin basında yeterince yer bulmadığını söylüyor Emre Sokullu. Bir Facebook örneğinin Amerikan medyası tarafından nasıl sunulduğuna, dünyaya uzanan yansımalarına ve akabinde gelen tepkilere de değinerek çıkarmamız gereken dersler olduğunu hatırlatıyor bize.

»İtalyan kökenli olan "Medici anlayış sistemi"ne değindi sevgili Emre Sokullu. İtalyan Rönesansını tetikleyen Medici Ailesi, bankacılık sektöründen kazandığı parayı oluşturduğu bir fon aracılığı ile sanatçılara aktarırmış. Günümüzde bu tip insanlara "Melek Yatırımcı" diyoruz. Belli bir proje ya da sektörden kazandıkları paralar ile gelecek gördükleri yeni girişimcilere olanak sağlayan bu tip yatırımcılardan silikon vadisinde yeterince bulunduğunu söylüyor Emre Sokullu. Dolayısyla hakkaten geleceği olan bir fikriniz varsa işiniz Silikon Vadisinde çok daha kolay Türkiye'ye göre. Kısacası Melek yatırımcılara ihtiyaç hat safhada ülkemizde.

»Ülkemizdeki melek yatırımcıların artması için ise; ülkemizden yurtdışına giden ve başarılı olan iş adamları ya da girişimciler muhakkak ülkemize yatırımcı olarak dönmeli ve aktif rol üstlenmeliler. Buna örnek olarak ise "İsrail Modeli"ni öneriyor Emre Sokullu. Yurtdışına gidip orada lobi haline gelen ve kazandıkları paraları ülkelerindeki her alandaki girişimleri destekleyerek harcayan "İsrail Modeli" ni. Bu noktada beyin göçü tartışma konusu oldu tabi. Ancak yurtdışına girederek, başarılı olup oralarda lobi/diaspora oluşturacak ve ülkmize kaynak akışı sağlayacak kişilere bende karşı değilim elbet. Sonuç olarak giden kişiler kendileri kadar arkalarındaki ülkelerini de düşündükleri zaman problem kalmıyor.

»Büyük şirketler de artık "her işi yapan holding" kimliğinden kurtulup asıl sektörlerine yönelmeli, diğer sektörler de ise yatırımcı olarak rol üstlenmeliler. "Makarnadan otomobile kadar her işi yapan" holdinglerimizi hepimiz biliyoruz. Ülkemizde girişimcilerin yeterince desteklenmemesi şirketlerin "her işi yapma" isteğinden de kaynaklanıyor maalesef.

»Tabi yatırımcılarımıza çuvaldızı batırmakla kalmayıp girişimcilerimizi de iğneledik biraz. "Az olsun benim olsun" mantığıyla hareket eden girşimcilerimizinde aradıkları kaynakları bulması elbette zor oluyor. Bu yüzden daha agresif ancak çok daha açık sözlü olmalı girişimcilerimiz. Kendilerini açıkça ifade etmeliler ki karşı taraftaki yatırımcı da açık sözlü olabilsin. Bunun Amerika da nasıl aşıldığı sorusuna ise "mezuniyet öncesi seminerler ile" karşılığını veriyor Emre Sokullu. "Fikrin çalınması" handikapı ise güvenilir yatırımcılar ile aşılıyormuş Amerika'da, Silikon Vadisi'nde. Sektörde belli bir üne kavuşmuş yatırımcı sektörü takip eden medyada kötü anılmak istemiyor elbet. Bizim buradaki sorunumuz ise ünlü ve güvenilir yatırımcılar çıkaramamız, dolayısı ile bu handikap aşılamıyor ülkemizde.

»Seminerdeki en çok dikkatimi çeken ve en çok katıldığım konu ise; "ülkemizdeki iletişim eksikliği". Silikon vadisinde bu tür seminerlerin çok daha fazla yapıldığını söylüyor sevgili Emre Sokullu. Hatta Silikon Vadisinde, seminerler haricinde, herkesin uzman olduğu konularda projeleri ya da fikirleri ile ilgili sunumlar yaptığı, yatırımcıların, yazılımcıların, girişimcilerin ve basının bile katıldığı etkinliklerin düzenleniyormuş sıkça. Kısacası ülkemizde de bu tür iletişimi artıracak, insanları bir araya getirip paylaşmalarını sağlayacak etkinliklerin yapılması gerekiyor. Bunlar seminer olabilir, parti/kokteyl olabilir, piknik olabilir, yani iletişimin sağlanacağı her türlü aktivite olabilir, bir şekilde yatırımcı ile girişimcinin buluşması gerekiyor düzenli olarak ülkemizde.

Soru-cevap bölümünde ise; Facebook'un yükselişini ve nedenlerini, Hakia'nın Web 2.0 ve Web 3.0 konumunu ve Emre Sokullu'nun kişisel projelerini konuştuk. Gruplar üzerine odaklı bir sosyal ağ olan Grou.ps Emre Sokullu'nun en dikkat çekici projesi.

Seminerden hatırladıklarım şimdilik bu kadar, soru-cevap bölümünü ve sunumun kendisini daha ayrıntılı olarak (paylaşıldığı zaman burada yer veriyor olacağım) seminer video sundan izleyebilirsiniz. Seminerin düzenlenmesinde emeği geçen Genç Girişimciler Kulübü'ne ve GGK Bilişim Komisyonu'na ve paylaşımlarını esirgemeyen sevgili Emre Sokullu'ya teşekkrlerimi sunuyorum. Dilerim bu tip faydalı seminerler artarak devam eder.

Seminere katılan arkadaşlar fikirlerini ve ilave etmek istediklerini yorum olarak yazabilirlerse çok güzel olur. Eksik ya da yanlış aktardığım noktalar varsa da lütfen belirtiniz.

( Güncelleme [ 12.10.2007 12:45 ] : Sevgili Emre Sokullu, Buram Buram Silikon Vadisi isimli bloğunda İlk Seminerin Ardından isimli yazısıyla detayları ve sunumu paylaşmış, bilginize...)

( Güncelleme [ 15.10.2007 22:25 ] : Seminer videosu Google Video'da paylaşılmış, buradan izleyebilirsiniz.)

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek kendinize ve çevrenizdekilere iyi davranın, gönlünüzden vatan sevgisini ve dilinizden de şehitlerimize rahmet okumayı esik etmeyin.

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

1 Fikir Paylaşımı

  1. Mert Nuhoglu 22 Kasım 2007 12:05  

    Emre Sokullu'nun "iletişim eksikliği" görüşüne 100% katılıyorum. Türkiye'deki gerek ticari inovasyonlar, gerekse akademik araştırma faaliyetlerinde en önemli darboğaz iletişim eksikliği haline gelmiş durumda. İnsan gücü yeterli, maddi güç yeterli. Fakat iyi fikirleri, uygulamaları birbirimizden görmemiz, ve dolaylı olarak desteklememiz henüz mevcut değil. Bizim bölümde Boğaziçi Endüstri Mühendisliği, lisansüstü öğrencileri olarak biz de bu sorundan dolayı, kendi aramızda haftalık seminerler düzenlemeye başladık. Daha önce insanlar birbirlerinin tezlerinden, çalışmalarından bile haberi olmazken, şimdi yavaş yavaş ciddi bir bilgi paylaşımı gerçekleşmeye başlıyor.
    Umarım giderek daha çok kişi bu sorunun farkına varır ve bu darboğazımızı da kapatırız.

Yorum Gönder