Blogum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blogum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Merhaba sevgili dostlar,

Uzunca süredir kişisel paylaşımlarda bulunduğum blogumda içerik ayrımına gitmeye karar verdim.

Bir süredir gönlümden kopan, aşk, sevgi ve inanç gibi manevi odaklı kişisel paylaşımlarımı Yâren @ Blog adlı blogumda bloglamaya başladım.

Burada ise; hayata dair diğer tespit, tecrübe, analiz ve paylaşımlarımı içeren makale tadında yazılar ile paylaşımlarıma devam etmeyi düşünüyorum.

Tüm değerli okurlarımın bilgi ve ilgisine.. ;)

Sonraki yazılarımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi ve yüreğinizden sevgiyi eksik etmeyin ;)

Allah'a (c.c.) Emanetsiniz..
Devamını Okuyun »

3 yıl önce ilk blog yazımı yazarak blog dünyasına yazar olarak merhaba demiştim :) Bu yazım da blogumun 4. yılının ilk yazısı.

Her ne kadar dönem dönem blogumu ihmal etsem de, bloguma olan ilgimi azaltacak yeni nesil mikro paylaşım servislerini gereğinden fazla kullansam da, vardığım bir çıkarım var, o da; paylaşım deyince kalıcı olanın ve aslolanın blog olduğu :)

Elbette çeşitli servislerde profillerimiz olacak, paylaşımlar yapacağız, ama blog bizim sadece profilimiz değil, benliğimizin sanal izdüşümü. Bu yüzden blogumuza gerçek hayatımızdaki önemlilerimizden daha az, sanal hayatımızdaki önemlilerimizden ise daha fazla ilgi göstermemiz gerekiyor :)

Şimdi, biraz veri paylaşıp 3 yılın bir muhasebesini yapalım;

Toplam 152 yazı yazmışım ve yazılarımın yıl bazında dağılımı;
2006 - 2 Yazı
2007 - 91 Yazı
2008 - 23 Yazı
2009 - 37 Yazı
şeklinde olmuş. Bu 152 yazıma (kendi yorumlarım da dahil) toplam 434 yorum gelmiş.

Kişisel bir bloga göre fena değil istatistikler, zaten "Aman şöyle istatistiklerim olsun!" gibi bir kaygım da yok artık. Çünkü burası benim blogum ve herkes okumak zorunda değil :)

Gelelim 'En' lere;

En çok okunan 3 blog yazım;
1-) Nedir Bu Matematik Mühendisligi ? - Değerlendirme
2-) BİR GÜLÜMSEME
3-) Önce Altyapı Sonra Oluşum !

En çok yorum alan 3 blog yazım;
1-) Yeni Yılın En Yeni Projesi: Okunuyoruz.Biz
2-) Nedir Bu Matematik Mühendisligi ? - Değerlendirme
3-) Friendfeed de Blog Yazılarınıza Gelen Yorumları Blogger Tabanlı Blogunuzda Gösterin !

Her iki listeye de girmeyi başaran yazıma bakılırsa mezun olduğum bölümün bilinirliğine az da olsa katkı yapmışım ki, ne mutlu bana :)

Geride kalan 3 yılı düşündüğümde "iyi ki"  diyorum. Demek ki; ne zaman bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyarsam buradayım, nefesim yettiğince burada olacağım. Yazmaya devam! ;)

Sonraki yazılarımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Kendisini değerli paylaşımları sayesinde FriendFeed den tanıdığım sevgili Burçak Çubukçu kendisine gelen mimi cevaplayıp paslamış. Paslamaya değer bulduğu kişilerden birisi olunca tabi bu pası layıkıyla aktarmak gerekiyor :)

Mim'in konusu "Blog yazılarınızı nasıl hayata geçiriyorsunuz ?"



Blog yazılarım genelde aşağıdaki süreçlerden geçiyor;

- Ne yazacağım ?
Öncelikle ne yazacağımı, yazımda hangi konuya odaklanacağımı iyice tespit etmeye çalışıyorum. Eğer konu tespitimi netleştirememişsem biraz daha beklemek/düşünmek/araştırmak üzere erteliyorum yazımı. Yazı konularım genelde yaşadıklarımdan etkilendiklerim ve etkilenilmesini istediklerim oluyor. Konu seçimim ve aktarmak istediklerim aklımda netse aşağıdaki süreç devam ediyor.

- Neden yazacağım ?
Konu seçiminden sonra bu yazıyı neden yazacağımı sorguluyorum. Hemen her yazımın başında neden blog yazdığımı hatırlamaya çalışıyorum. 3 senedir süregelen etkileşim sonrası bazı nedenlerim değişse de ana hatlarıyla halen aynı nedenlerle blog yazdığımı söyleyebilirim :)

- Ne zaman yazıyorum?
İlk iki madde netleştikten sonra sıra geliyor yazmaya fırsat bulmaya :) Genelde yazılarımı akşamları yazıyorum. Bazen mesai bitiminde ofiste kalıp sessizliğe bırakıyorum kendimi. Eğer evdeysem de yine evin sessizleşmesi için herkesin yatmasını bekliyorum :) Çünkü yazımı yazarken duyacağım klavye sesi başka bir motive ediyor beni :)

- Yazı bütünlüğü
Klavye seslerini de duymaya başladığıma göre klavyemden kelimeler dökülmeye başlayabilir. Kelimeler kelimeleri, cümleler cümleleri kovalarken arada bir baştan alıp okuyorum yazımı. Böylece konuyu dağıtmadan bütünlük sağlamaya çalışıyorum.

- Kompozisyon
Öğrencilik yıllarımda çok iyi bir sayısalcı olmama rağmen türkçe, edebiyat ve felsefe derslerine de özel ilgi duyardım. Bu yüzden olacak ki, yazılarımda hep giriş-gelişme-sonuç düzenini korumaya çalışıyorum.

- İmlâ (yazım) kuralları
Yazımı bitirdikten sonra anlamlarına bakmazsızın kelimle ve cümle kullanımlarımdaki imlâ (yazım) hatalarını gideriyorum. Buna rağmen gözden kaçan olmuyor mu ? Elbette olabiliyor :)

- Görsel kullanımı
Yazmak istediklerimi yazdıktan sonra vermek istediğim mesajı en iyi şekilde ifade edecek bir görsel arayışına koyuluyorum. Çünkü yazıyı görsel ile destekleyerek okurumun görme algısına da hitap etmek istiyorum.

- Başlık seçimi
Yazıyı yayınlamadan önce artık sıra geliyor başlık seçimine. Başlık blog yazılarının en önemli bileşenlerinden birisi. Bu yüzden tıpkı görsel seçiminde olduğu gibi vermek istediğim mesajı en iyi şekilde ifade edebilecek bir başlık seçiyorum.

- Bitiriş ve yayınlama
Yazı tamamiyle içime sindikten sonra yazıyı kategorilendirip "Kaydı Yayınla" butonuyla blogumda belirivermesine izin veriyorum.

- Okur gözüyle
Yazım artık bloguma düştükten sonra (her ne kadar taraflı olacak olsam da) bir de okur gözüyle okuyorum yazımı. Düzeltilmesi gereken yerler görürsem hemen müdahele edip güncelliyorum yazımı.

Okuduğunuz blog yazılarım, ekranınıza düşmeden önce işte bu süreçlerden geçiyor..

Şimdi sıra geldi mimi aktarmaya. Bu mim, yazılarını beğenerek okuduğum değerli blog yazarlarından sevgili Süleyman Sönmez'e ve sevgili Serkan Özçalık'a gitsin.. Bakalım beğendiğimiz o güzel, dolu dolu yazıları nasıl hayat buluyormuş ;)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,


Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Yaklaşık 1 hafta kadar önce tanınan blogger arkadaşlarımızdan birisi olan sevgili Gülşah (nam-ı diğer Tamkarışık) bir serzenişte bulunmuştu.

Akabinde, bu haklı serzeniş sonrasında mikro-blogging servislerinin bloglarımızdan, blog küremizden (ç)aldıklarından birisi olan yorumlarımızı bir nebze de olsa geri almak adına arayışa girmiştik.

FriendFeed'de ki blog yazılarımıza gelen yorumları Blogger tabanlı nasıl blogumuzda gösterebiliriz ?

Bunu nasıl yapacağımız ile ilgili yabancı bir kaynak bulduk, bir de yerli kaynak olarak sevgili Recep Hilmi Tufan'ın blogunda bir yazı vardı.

Ancak bu makalelerde anlatılanlarla WordPress tabanlı bloglarda yapılabildiği gibi, istediğimiz haliyle yorumları blogumuzda gösteremiyorduk. Yukarıdaki iki kaynağı inceleyip gerekli javascript ve css dosyalarında değişiklikler ve düzenlemeler yapmak suretiyle FriendFeed yorumlarını bloguma güzelce taşıdım.



Şimdi gelelim siz kendi FrendFeed yorumlarınızı kendi blogunuzda nasıl gösterebilirsiniz?

1. İlk olarak Blogger kontrol panelinden "Yerleşim" sekmesine oradan da "HTML'yi Düzenle" sekmesine gelin ve "Widget Şablonlarını Genişlet" seçeneğini aktif hâle getirin.

2. <head> kodundan hemen sonra aşağıdaki kodu ekleyin.
<script src="http://www.weebly.com/uploads/3/6/5/9/3659211/ff_comments_for_blogger.js"/>

3. Yine <head> kodundan hemen sonraya aşağıdaki kodu ekleyin.
<link href='http://www.weebly.com/uploads/3/6/5/9/3659211/ff_comments_for_blogger.css' rel='stylesheet' type='text/css'/>

4. Yine CTRL + F ile <div class='post-footer'> kodunu aratın ve hemen altına aşağıdaki kodu ekleyin.
<script expr:src='"http://pipes.yahoo.com/pathawks/ffbadge?_render=json&amp;_callback=ffbadge&amp;service=blog&amp;who=FFKULLANICIADINIZ&amp;link=" + data:post.url'/>

Dikkat, eğer blog temanız eski blogger teması ise CTRL + F ile <$BlogItemControl$> kodunu bulun ve altına aşağıdaki kodu ekleyin.
<script src="http://pipes.yahoo.com/pathawks/ffbadge?_render=json&amp;_callback=ffbadge&amp;service=blog&amp;who=FFKULLANICIADINIZ&amp;link=<$BlogItemPermalinkUrl$>"></script>

5. Bir önceki adımdaki kodda "FFKULLANICIADINIZ" yazan yere Friendfeed'e girerken kullandığınız kullanıcı adınızı (nickname) yazın.

6. Son olarakta "Şablonu Kaydet" butonu ile değişikliklerinizi kaydedin.

Bu işlemleri yaptıktan sonra benim düzenlediğim javascript ve stiller(css) ile FriendFeed deki blog yazınıza gelen yorumları blog yazılarınızın hemen altında görebilirsiniz.

Yorumların stillerinde ve gösterim biçimlerinde değişiklik yapmak isterseniz 2. ve 3. adımdaki javascript ve css dosyalarını bilgisayarınıza indirin ve istediğiniz değişiklikleri yaptıktan sonra bu dosyaların yollarını upload ettiğiniz url ler ile düzenleyin.

Hepsi Bu :) Bol okunmalar, Bol yorumlar ;)

Not: Bu kodları blogunuza ekledikten yorumların blogunuzda görünmeye başlaması biraz zaman alabilmektedir. Telaşe mahal yok :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Önümüzdeki günlerde kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için çok güzel bir fikir düşünülmüş ve www.23nisanblog.com adresinde bir sosyal sorumluluk projesi olarak projelendirilmiş.



Tüm blog yazarı arkadaşlarımızı projeye katılmaya davet ediyorum. Çünkü çocuklarımıza yani geleceğimizi emanet edeceğimiz yeni nesile yazmayı ve okumayı sevdirebilirsek geleceğimiz için çok anlamlı ve çok güçlü bir adım atmış oluruz. Aksi taktirde halen uğraşılmayacak sorunlarla uğraşan, el aya giderken halen yaya giden bir toplum olmaktan sıyrılamayacağız :(

Peki bu blog 23 Nisan'da kimin olacak?

Evet bu yazıyı okuyan çocuklarımıza sesleniyorum :) 23 Nisan da blogumda yazar olmak ister misiniz? Bunun için16 yaşından küçük olduğunuza beni ikna edecek bilgilerinizi İletişim sayfamdaki forumdan göndermeniz , benimle iletişime geçmeniz yeterli.

Merak ediyorum, kaç gerçek başvuru gelecek. İkna edici bir başvurunun gelmeme ihtimali de var tabi ki; bu durumda çevremdeki/yakınlarımdaki bir "geceleğin yazarını" blogumda yazması için teşvik/ikna ediyor olacağım :)

Sözün Özü?

23 NİSAN'DA BU BLOG BENİM fikrini/projesini/kampanyasını destekleyelim, desteklemeyenleri uyaralım :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Nette Trojan.Script.Iframer kelime grubu ile nam salan bir trojan'ın kişisel sitemin ftp bilgilerini eline geçirmesiyle birlikte, trojan sitemin index.html sayfasına zararlı script kodları enjekte etmeye başlamış. Bunu tespit eden Google sitemin alan adını ve alt alan adlarından birinde olan blogumu "saldırgan site" olarak gösterdi haklı olarak. Ama, hani ana alan adını böyle gösterirken keşke alt alan adı ile yayınladığım bloguma laf atmasaydı keşke :(

Durumun farkına varma, gerekli temizleme işlemlerini yapma ve Google dan inceleme talebi isteme derken yaklaşık 1,5 aydır blogum "Saldırgan Site" olarak durdu nette.

Blogumu işin içine karıştıran Google'a kızsamda, zararlı kodları kişisel sitemde tespit edip ziyaretçilerimi uyardığı için de teşekkür ediyorum tabi ki :)

Özetle; son 1,5 aydır, okurlarımın bloguma ulaşma konusunda tereddüt yaşamalarına neden olduğum için, bloguma link veren dost blogları da olumsuz etkileme ihtimalinden dolayı üzgünüm.

Eğer sizde "saldrgan site" olma durumuna düştü iseniz aşağıdaki linklerde bu durumdan kurtulma süreçleri hakkında bilgi bulabilirsiniz;
- Saldırgan olarak bildirilmiş site!
- Google Fişleme ''ÇÖZÜM BURDA''

Sonuç olarak; bir daha saldırgan olmayacağıma söz verip, artık yazıyı noktalamak ve klişe bitirişimle sizleri başbaşa bırakmak istiyorum :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Aralık 2006 'dan beri idriscin.blogspot.com adresinde yayın yaptığım blogumu nihayet blog.idriscin.com adresime taşımış bulunuyorum. ( Vatana millete hayırlı olsun :) )

Bu taşınma işlemiyle de ( neredeyse klasikleşen :} ) bana özgü şablonumdan vazgeçip daha derli toplu bir şablona geçtim. Umarım sizler için daha okunabilir, daha zarif bir blog ortaya çıkmıştır.

Taşıma işlemini gerçekleştiriken Wordpress altyapısını tercih etmeyi düşünüyordum ki sonradan vazgeçtim. Çünkü biriken içerikten en ufak bir parça bile kayıp olsun istemedim. Yazılarıma yapılan o değerli yorumların, birlikte emek harcadığımız faydalı olduğuna inandığım biriken bu içeriğin kesinlikle zarar görmemesi ve arama motorlarınca erişilebilir kalması benim için çok değerliydi. bu yüzden sevgili Blogger altyapısı üzerinde kendi domainim ve yeni bir tema ile devam ediyorum artık.

Tema üzerinde oynamalar yaparak düşündüğüm optimum temayı yakalamya çalışacağım bir süre. Dolayısıyla "beğenmediğiniz", "bu da olmalıydı", "buna hiç gerek yoktu" dediğiniz kısımlar var ise lütfen belirtiniz, görüşleriniz benim için çok değerli. Görüşlerinizi ister yazıya yorum yaparak, isterseniz de iletişim sayfasındaki form ile bana iletebilirsiniz.

Bu arada: Blogger altyapısı ile açtığınız blogunuzu kendi domaininizde nasıl yayınlayacağınıza dair bilgileri aşağıdaki linklerden edinebilirsiniz;
http://help.blogger.com/bin/answer.py?answer=55373
http://www.acemiblogcu.com/bloggerda-kendi-alan-adinizi-kullanin/


Yeni paylaşımlarda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Aslında bu yazıyı yaklaşık 10 gün önce yazmam gerekiyordu, ancak aciliyetten ( plansızlıktan değil :} ) yazamamıştım.

Yaklaşık 10 gündür istanbul dışında, internetten uzakta olduğum için bloguma gelen yorumlara cevap veremedim ve yaklaşık 1 hafta daha bu böyle sürecek, tüm okurlarımın bilgisine sunuyorum.

Tatil dönüşü yeni yazılarımda, yorumlarımızda görüşmek, paylaşmak üzere...

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Dergi.Biz 'de güzel yazılarını bizlerle paylaşan sevgili Wrzl ile "blog isimlerinde gerçek isim kullanmak" üzerine hoş bir röportaj yaptık.

Aynı ropörtaj blog kürenin takip edilesi blog yazarlarından sevgili Murat Kahraman, Nuri Çankaya, Okan Yüksel, Osman Börtücene, Ömer Enis ve Yusuf İbili ile de yapılmış ve Dergi.Biz de yayınlanmış.


Wrzl ye bu güzel paylaşımı için teşekkür ediyor ve Dergi.Biz ekibine başarılarının devamını diliyorum.


Benim de neden blogumu ismimle isimlendirdiğimi merak ediyorsanız tıklayınız.

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Bir blog yazarı için istikrar yani süreklilik çok önemlidir. Gerçi bu özellik hayatımızda hangi konuda önemli değil ki ? Bir futbolcunun bile sürekli oynayanı makbul, (Lincoln gibi ) sürekli sakatlanıp yeşil sahalara ara vereni değil :)

Süreklilik konusunda özeleştiri yapacak olursam; geride kalan 3-4 ayda yazılarımdaki sürekliliği sağlayamadığımı görüyorum. Nedenler belkide çok önemli değil sonuç olarak; siz okurlarımı ihmal ettim. Bu süre zarfında Neden blog yazdığım konusunda kendimle çeliştim ve belkide beklentilere cevap veremedim. Sevgili Selim Tuncer'in 2007 Blog Konferasında bir cümlesi vardı; "Blog iyi insanların işidir. Bir kere vericilik istiyor, samimiyet istiyor, süreklilik istiyor. Sorunlu bir insanın bir blogu profesyonel yardım almadan uzun süre götürmesi hiç kolay değil." Bu çok beğendiğim bir cümle, şimdi düşünüyorum da yoksa ben sorunlu muyum :)

Şimdi "neden böyle bir paylaşımda bulundunuz" diye merak ediyorsanız cevabım şu: Blog yazmaya acıktım ve bir özürle kaldığımız yerden yeniden başlamanın güzel olacağını düşündüm:)

İyice biriken yazı listemden çekip yazacağım yazılarımla artık daha aktif aranızda olacağım.

Tekrar Paylaşmak Üzere,
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

İlk olarak Herkese Merhabalar başlıklı yazımla başlayan blog yazarlığı serüvenim bugünlerde 1 yaşına basmış bulunuyor. Daha da nice yıllara inşaAllah...

1,5 sene önce okurlukla başlayan blog dünyası hobim 1 sene önce blog yazmaya başlamam ile yeni bir boyut kazanmıştı. Okurluk hobisinin nasıl ve neden yazarlığa dönüştüğünü Neden Blog Yazıyoruz, Okurlarımız Ne Umuyor Ne Buluyor ? başlıklı yazımda anlatmaya çalışmıştım.

İlk yazımdaki hedeflerimden farklı olarak "İş hayatımda karşılaştığım teknik problemleri ve çözüm yollarını" paylaşmadım sizlerle. Bunun nedeni is hobi şeklinde başlayan yazarlığıma teknik bir boyut bulaştırmama isteğimdi. Nitekim de öyle oldu. Yazılarımı yazarken, günün yoğunluğunun ardından, yazılıma değilde beni blog dünyasına asıl çeken konulara odaklanmak oldu hep amacım. Umarım faydalı paylaşımlarda bulunabilmişimdir.

Şimdi birazda blog istatistiklerimi paylaşmak istiyorum, çünkü blogumun şeffaflığı için çok önemli. Bloğumu açtığımdan bu güne; 92 yazı yazmışım ve yazılarım 186 yorum almış, Google Analytics ve Easy Counter verilerine göre; yaklaşık 25000 tekil ziyaretçi yaklaşık 40000 sayfa gösterimi ile bloğumu ziyaret etmiş. Çok sık yazma fırsatı bulamayan ve ancak gerçekten paylaşmak istediğinde yazı yazan bir blog yazarı için fena sayılmaz sanırım bu istatistikler.

İstatistilerden daha çok daha önemlisi; blogum sayesinde son 1 yılımın dolu dolu ve etkileşimle geçmesi. Yani blog dünyasında çok değerli sanal dostluklar kurma ve etkinliklerde de bunları gerçek hayata taşıma fırsatım oldu. Çok sayıda değerli blog yazarıyla ve blogumu takip eden değerli okurlarımla tanışma fırsatım oldu. Bu blog dünyasının en güzel yanı çünkü, benim için kurduğum bu dostluklar ve okurlarım, kısacası etkileşim çok önemli. Her ne kadar bu etkileşimi son 1 aydır zayıf tutsam da, bunu telafi edecek hamleler geliyor inşallah yakın zamanda. Bekleyin :)...

1,5 senedir takip ettiğim blog dünyasına, blogum sayesinde etkileşim içinde olduğum blog yazarı arkadaşlarıma ve siz değerli okurlarıma kısacası herkese çok teşekkür ediyorum. Sizler sayesinde etkileşim dolu, çok güzel 1 yılım geçti ve hep beraber çok güzel paylaşımlarda bulunduk .

Zamanımın yettiği ölçüde ve kısmet olduğu sürece, SEVGİ, MUTLULUK, BİLGİ, TEKNOLOJİ VE WEB ÜZERİNE KENDİMİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİM...

Tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin,

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

İşte yepyeni bir mim dalgası ile karşınızdayım; Beş soruda bloğumla beni aydınlatır mısınız?

Ana tema şu; blog sahibi bloğu ile ilgili merak ettiği 5 soruyu blog dünyasından seçtiği 5 blog yazarına yöneltiyor ve bloğu ile kendisini aydınlatmasını rica ediyor ve etkileşim başlıyor. Mim dalgamızın daha önceki "Beni Kritize Et!" mim dalgasından farkı, blog sahibi kişinin cevap aradığı 5 sorunun sorgulanmasını sağlayabilmek.

İşte benim cevap aradığım 5 soru;
1-) Bloğumu/yazılarımı neden okuyorsunuz ?
2-) Bloğuma ilk geldiğinizde nasıl bir izlenimle ayrıldınız ya da bu ilk gelişiniz ise nasıl bir izlenim ile ayrılıyorsunuz?
3-) Daha önce bloğumu okuduysanız nasıl bir beklenti içinde (tekrar) geliyorsunuz?
4-) Bir okur olarak bloğumdan neler umuyor, neler buluyorsunuz?
5-) Siz okurlarıma bloğumda başka neler ( içerik, işlevsellik vs. ) sunmalıyım?

Peki şimdi bu mim dalgası da nereden çıktı ?

Hemen izah edeyim. Bir önceki "Neden Blog Yazıyoruz, Okurlarımız Ne Umuyor Ne Buluyor ?" isimli yazımda neden blog yazdığıma ve blog dünyasındaki yazar-okuyucu ilişkisinde kritik olarak gördüğüm noktalara değinmeye ve nacizane tavsiyelerimi yeni blogcu arkadaşlara sunmaya çalışmıştım. Yazımın akabinde de siz sevgili okurlarıma daha iyi bir blog sunabilmek için 5 soru yöneltmiş ve yorumlarınızı, görüşlerinizi istemiştim.

Yazımı yazmış güzel güzel gelen yorumları beklerken ve gelen yorumları okurken sevgili Hüseyin ortaya böyle bir mim dalgası fikri atıverdi aşağıdaki yorumuyla;

"İdris Bey merhaba,
Gerçekleşir mi bilmem ama aynı soruların bir çok blogcunun kafasını kurcaladığı varsayımıyla şöyle de bir önerim var: Geçen yıl olan beni kritize et mim dalgası gibi bu sorulara cevap verecek olanlar eğer kendi bloglarında bu soruları yazarsa bir iade-i ziyaret sebebi olarak görüşlerimizi yazalım ve böylece daha iyi blogcu olalım:)

Siz de aynı sorulara benim bloğum için cevap verirseniz hem bu dalga dalga başlamış olur, hem de ben de kendi adıma çıkarımlarda bulunmuş olurum:)"

Yani, blog dünyamız ve biz blog yazarları için gerçekten faydalı olacağına benim de can-ı gönülden inandığım bu mim dalgasının fikir babası; sevgili Hüseyin.

Sözü daha fazla uzatmadan mim dalgamızın başlangıç noktası olarak Hüseyin arkadaşımızın bloğundan başlıyor ve "Siz de aynı sorulara benim bloğum için cevap verirseniz hem bu dalga dalga başlamış olur, hem de ben de kendi adıma çıkarımlarda bulunmuş olurum:)" haklı talebini yerine getiriyorum.

İşte sorular, işte cevaplarım;

1-) Bloğumu/yazılarımı neden okuyorsunuz ?
Cevap: Bloğunuzu yazıma yaptığınız yorumlar sayesinde tanıma fırsatı buldum. Yeni bir okurunuzum yani.

2-) Bloğuma ilk geldiğinizde nasıl bir izlenimle ayrıldınız ya da bu ilk gelişiniz ise nasıl bir izlenim ile ayrılıyorsunuz?

Cevap: İlk olarak 3 gün önce geldiğim bloğunuzda gerçekten ilgimi çeken yazılarınız olduğunu farkettim. Blog dünyasına araştırma mahiyetinde ( tez çalışmanız sayesinde ) güzel içerikler kazandırabileceğiniz izlenimiyle ayrılmıştım. Aynı izlenimlerim devam ediyor.

3-) Daha önce bloğumu okuduysanız nasıl bir beklenti içinde (tekrar) geliyorsunuz?
Cevap: Her ne kadar yeni bir okurunuz olsam da blog dünyası ile rehber niteliğinde yeni yeni içerikler paylaşacağınız yönümde bir beklenti oluştu bile :)

4-) Bir okur olarak bloğumdan neler umuyor, neler buluyorsunuz?

Cevap: Bu sorunun cevabı için biraz daha zaman gerekiyor olsa da yukarıdaki beklentimi bir kaç yazınızda bulduğumu söyleyebilirim.

5-) Siz okurlarıma bloğumda başka neler ( içerik, işlevsellik vs. ) sunmalıyım?

Cevap: Kendi bloğum da fazlasıyla olduğu gibi, bloğunuzda da bir tasarım yenilenmesine ihtiyaç var bence. Yeni tasarımınızla birlikte en çok okunan yazılarınıza yer vermeniz ve yazılarınıın sosyal imleme sitelerine eklenebilmesini sağlamanız faydalı olabilir düşüncesindeyim.

Nihayet sorular ve cevaplar bitti, sevgili Hüseyin umarım bu 5 soruda bloğunuzla sizi aydınlatabilmişimdir. Nice başarılı bloglamalara.

Orta sahada topu kaptım ve sıra geldi verilecek akıl dolu paslara...

1-) "İnternet ile değişen iş ve pazarlama modelleri hakkında" paylaşımlarını esirgemeyen, web 2.0 deyince aklıma ilk gelen isimlerden; sevgili Arda Kutsal,

2-) Blog dünyamızdaki İnteraktif Yaklaşım'ın adı; sevgili Murat Buyurgan,

3-) Uzaklardan, okyanus ötesinden teknolojik ve hayata dair dalgalanmalar gönderen; sevgili Türker Keskinpala (Okyanus Ötesi),

4-) Blog dünyamızın en rütbeli ve en tecrübeli komutanlarından sevgili Nahnu,

5-) Tükenmez enerjisiyle sürekli yazabilen ve "bir de bir hanımefendi tarafından aydınlatılayım" dediğimde aklıma gelen ilk blogcu; sevgili Eda Suner

Beş soruda bloğumla beni aydınlatır mısınız?

Üç yanlış bir doğruyu götürmüyor ve boş bırakmamak koşuluyla cevaplara istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.

Bakalım verilen bu ara pasları ne zaman yerini bulacak ve gollerin ardından (bu arada kaleye istediğiniz mesafeden istediğiniz sertlikte şut atabilirsiniz, özellikle de köşelerden ve yerden( tasarım bakımından) oldukça zayıf olduğumu söyleyebilirim ) bu mim dalgalanması Meksika dalgasına dönüşecek mi? Bekleyip göreceğiz, belki de çok fazla beklemeye gerek kalmayacak :).

Aslında tarafından aydınlatılmak istediğim o kadar çok blogcu daha var ki, maalesef 5 le sınırlandırabildim ancak mimleme listemi :( Ancak mimlemediğim bloglar, yani pas atamadığım oyuncular da sahaya girip gol atabilirler yani.

Ayrıca siz değerli okurlarımın da görüşlerini, cevaplarını unuttuğumu sakın sanmayın, bir önceki yazıma cevaplarınızı halen bekliyorum.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Pek çoğumuz bir çok nedenle blog yazıyoruz. ( Bkz: Neden Blog Yazıyorsunuz?, blog yazma amacınız nedir? ) Blog yazma nedenimiz her ne olursa olsun yine pek çoğumuz hatrı sayılır derecede okur kitlelerine ulaşıyor ve hergün yeni yeni okurlar kazanıyoruz.

Blog yazarlığımı tetikleyen ana unsur blog okurluğumdur ( biri beni durdursun deyip bir türlü kendimi durduramadığım okurluğum :)). Takip ettiğim bloglara sadakatle her ziyaretimde belli bir beklenti ile giderim. Daha önce okuduğum ve zevk aldığım içeriğe benzer kalite ve doyuruculukta bir içerik beklentisidir bu. Okurluğumdaki bu beklentiler zamanla gelişerek 180 derecelik bir boyut daha kazandı ve "belirli beklentiler ile yazılarımı takip edebilecek okurlara sahip olabilme" içgüdüsüyle blog yazarlığıma başladım. O günden beri hayatım gerçekten yeni bir boyut kazandı ve tahmin ettiğimden çok daha fazla etkileşim ile devam ediyorum yazarlığıma. Bu etkileşim öyle karşı konulmaz ki, saat gece yarısına gelirken yorgun bir halde iken bile kapalı bilgisayarı açtırıp bişeyler okutabiliyor ya da yazdırabiliyor insana.

Neden blog yazdığımızı iyice analiz etmeli ve düşüncelerimiz doğrultusunda belli başlı prensipler edinip yazılarımıza yoğunlaşmalıyız. Kısacası blog yazma nedenimizi anlamalı ve hangi alanlarda ne tip yazılar yazacağımıza karar vermeliyiz.

Konuyla ilgili sevgili Murat Buyurgan'ın Blog ve blogculuğun tanımı başlıklı yazısı gerçekten okunmaya değer. Yazıyı okuduktan sonra blog ve blogculuk kavramlarını çok daha net algılıyor olacaksınız.

Kendi yazarlığımızı sorguladıktan ve netleştirdikten sonra sıra en önemli konuya geliyor aslında; okurlarımıza.

1-) Okurlarım bloğumu/yazılarımı neden okuyor?
2-) Bloguma ilk gelen okur nasıl bir izlenim ile blogumdan ayrılıyor?
3-) Okurlarım bloğuma nasıl bir beklenti ile tekrar geliyorlar?
4-) Okurlarım bloğumdan ne umuyor, ne buluyor?
5-) Okurlarıma yazılarım haricinde başka neler sunmalıyım?

İlk dört sorunun ortak noktası yanıtlarının ancak zamanla ve etkileşimle ortaya çıkabilmesi. Yani yazılarımıza yapılan yorumlardan, yazılarımızın okunma sayılarından, aldığımız tepkilerden ( bunlar arakadaş tepkisi olabilir, mail yoluyla tanımadığınız bir okurumuzun tepkisi olabilir ) bu sorulara cevap olabilecek verileri toparlayabiliriz. Kısacası bu soruların yanıtları için zamana ve sabıra ihtiyacımız vardır.

Peki yeni bir blog yazarıysanız ne yapacaksınız? Yeni bir blog yazarı iseniz okurlarınıza sunacağınız özgün/farklı içerik, güzel/sade bir tasarım ve samimi yazı diliniz zamanla farkedilecek ve zamanla okurlarınız artacaktır ( Belki de en popüler bloglardan birisi bile olabilirsiniz), bundan şüpheniz olmasın.

Gelelim beşinci sorumuza; Okurlarıma yazılarım haricinde başka neler sunmalıyım?
Bu sorunun cevabı için ilk dört sorunun yanıtlarını biraz bilmemiz gerekiyor sanırım. Çünkü okurlarınızın beklentileri doğrultusunda sunacağınız diğer blog özellikleri daha anlamlı olacaktır.

Şimdiye kadar algılarım doğrultusunda, sunulmasında fayda olacağını düşündüğüm işlevleri/özellikleri paylaşmak istiyorum müsadenizle;

Hakkınızda bölümü/sayfası;
Kendinizi bilinmesini istediğiniz yönlerinizle okurlarınıza tanıtabilirsiniz. Hakkınızda yazısını blogunuzun bir köşesinde de konumlandırabilir, ya da ayrı bir sayfa halinde de sunabilirsiniz ki makul olanı ayrı bir sayfa olarak sunmak. ( bloguma ekleyeceklerim listesinde )

En çok okunan yazılarınız;
Şimdiye kadar en çok okunan 5 yazınızı paylaşabilirsiniz. ( bloguma ekleyeceklerim listesinde )

En çok yorum alan yazılarınız;
Şimdiye kadar en çok yorum alan 5 yazınızı paylaşabilirsiniz. ( bloguma ekleyeceklerim listesinde )

Blog istatistikleriniz;
Google PR, Alexa bilgileriniz, online ziyaretçi ve toplam ziyaretçi bilgileriniz, Blograzzi puanınız, Tecnorati bilgileriniz, Feedburner takipçi sayısı gibi istatistiki bilgilerinizi paylaşabilirsiniz. ( Bu bilgilerin bir çoğunu aynı anda ve bir tıkla SiteBilgi ile de okurunuzla paylaşabiliyorsunuz artık. Bu vesile ile de sevgili eburhanSiteBilgi girişimi için tebrik ediyorum. Eklenecek yeni yeni veri kaynakları sayesinde bloglarımız için kullanışlı ve güzel bir servis haline gelecek gibi görünüyor SiteBilgi.net. Başarılar. )

Takip ettiğiniz başlıca bloglar;
Özenle takip ettiğiniz ve okurlarınıza tavsiye edebileceğiniz blogları da ( örneğin 10 tanesini liste halinde ) blogunuzun bir köşesinde okurlarınızla paylaşabilirsiniz.

Bahsettiğim bu işlevleri/özellikleri/bilgileri blogumuzda paylaşmak ( yerli yerinde tabi ) blog dünyamızdaki okurlarımızla ve diğer bloglarla olan etkileşim açısından inanın çok önemli.

Gelelim sadede...
Öncelikle buraya kadar sabırla yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Neden blog yazdığıma ve blog dünyasındaki yazar-okuyucu ilişkisinde kritik olarak gördüğüm noktara değinmeye çalıştım ve nacizane tavsiyelerimi yeni blogcu arkadaşlara sunmaya çalıştım.

Siz sevgili okurlarımın görüşleri benim için çok değerli, bu yüzden aşağıdaki sorulara (yukarıdaki soruların size yöneltilmiş halidir) cevap olabilecek yorumlarınızı ve düşüncelerinizi ( yorum ya da mail yoluyla ) paylaşmanızı rica ediyorum sizlerden.

İşte Sorular;
1-) Bir okurum olarak bloğumu/yazılarımı neden okuyorsunuz?
2-) Bloguma ilk olarak geldiyseniz nasıl bir izlenim ile ayrılıyorsunuz?
3-) Daha önce blogumu okuduysanız nasıl bir beklenti ile tekrar geliyorsunuz?
4-) Bir okurum olarak bloğumdan ne umuyor, ne buluyorsunuz?
5-) Siz okurlarıma yazılarım haricinde başka neler sunmalıyım?

Yorumlarınız ve görüşleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Yaklaşık 8 aydır bloğumda sizinle paylaşımlarda bulunuyorum. Bu 8 aylık süreçte de, yaklaşık 2-3 aydır sizlerden gerçekten çok olumlu tepkiler ve güzel geri dönüşler alıyorum. Bu sebeple de ilginizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Aldığım bu olumlu tepkiler ve geri dönüşler beni bloğumda daha da aktif olmaya, daha özenli ve daha özgün yazılar yazmaya teşvik ediyor. Benim için bir heyecan kaynağı haline gelen bloğum için zaman ve birikimim ölçüsünde elimden gelenin daha iyisini hep yapıyor olacağım inşallah.

Tabi bir blog için içeriğin yanısıra tasarım ve işlevsellikte önemli ve tamamlayıcı unsurlardır.

İşte tam bu nokta da; zamanla ellerimde şekillenen bloğumunun tasarım ve işlevlerinin siz okurlarımın hakkettiği ölçüde olmadığına karar verdim. Bloğumdaki tasarım öğelerinin gerek tüm tarayıcılarda düzgün görünmemesi gerekse şuanki blogger üzerine kurduğum yapının işlevsel ihtiyaçlarıma cevap verememesi beni bu yönde bir karar almaya iten diğer etkenler.

Bloğumda böyle bir değişime, yenilenmeye giderken "Sora sora giden dağ tepe aşar, sormadan giden düz ovada şaşar" atasözümüze hak vererek bloğumun yeni yüzü için sizlerden her türlü önerilerinizi bekliyorum.

Aslında bir yazılımcı olarak kendi blog altyapımı kendim kurmayı hep istemişimdir ( ve de hep isteyeceğim sanırım :) ), ancak gerek zamanın yetersizliği ve gerekse içeriğe daha çok önem vermem şu aşamada bunu oldukça geciktirecek gibi görünüyor.


Tavisyeleriniz başka bir altyapıya geçiş da olabilir ( Wordpress, TypePad vs. ), şablon değiştirme de olabilir, ya da yeni altyapılar da yeni şablonlarda olabilir.

Tasarım olarak yine 3 sütunlu bir yapıyı tercih edebilirim, ayrıca kolay yönetilebilir bir admin arayüzü ve az sorun yaşanılan bir altyapıya sahip olması da içeriğe yoğunlaşmam açısından faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Evet, uzun lafın özü, tercübeli blog yazarı arkadaşlardan ya da benim de tavsiyem var diyen blog okuru arkadaşlardan yani siz değerli okurlarımdan bloğumun şekilleneceği yeni yüzü, yeni altyapısı için her türlü öneri ve tavisiyelerinizi bekliyorum.

Tavsiye ve önerilerinizi yorum olarak yazabilir ya da mailim aracalığıyla ( idriscinn{at}gmail{nokta}com ) bana iletebilirsiniz.

Hepinize şimdiden teşekkürler.

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Yorumlarımı, fikirlerimi ve nacizane bilgilerimi siz okuyucularımla paylaştığım bloğumda, bu sefer de aldığım bir tepkiyi, eleştiriyi paylaşmak istiyorum müsadenizle.

Aldığım tepki, bloğumdaki yorumlarımla direkt ilgili olduğu için en iyi cevabı yine bloğum ile verebileceğimi düşünerek bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Evet, geçtiğimiz günlerde aldığım tepki; "yazılarımda sürekli X bir kişiden bahsettiğim, yazılarına sürekli link vererek kendisine destek olmaya çalıştığım ve her defasında da kendisinden olumlu bahsettiğim" şeklindeydi.

Gerçekten şaşırtıcı ve kırıcı bu tepki karşısında, ister istemez , tartışmaya kadar giden sert bir çıkışım oldu tabiki. Daha sonradan ise daha sakin bir kafayla, bu tepkiye yazılarımın nasıl neden olabileceğini yargılamaya başladım ve bu noktada kendimi ifade etmede eksikliklerim olabileceği sonucuna ulaştım. Aslında, bloğumdaki hakkımda kısmını ve yazılarımı okuyan bir okur, az çok amacımı, neden böyle bir blog yazmaya ihtiyaç duyduğumu anlar diye tahmin ediyorum. Halen bu nokta da boşluklar varsa uygun kelimelerle doldurmaya çalışayım müsadenizle.

Bloğumdaki "Hakkımda" bölümünde de bahsettiğim gibi web projeleri geliştiren bir yazılımcıyım. Mesai saatleri içindeki teknik yoğunluktan mesai saatleri dışında sıyrılarak, olabildiğince vakit ayırarak, gelişen ve değişen yeni web trendlerini takip ediyorum ve bunu gerçekten bir hobi olarak yapıyorum. Bu hobim son zamanlarda yoğunlaşınca da bir blog ile düşüncelerimi, fikirlerimi ve bilgilerimi paylaşma ihtiyacı duydum ve bulunduğunuz bloğumda yazılar yazmaya başladım.

Bloğumda ki yorumlarımda copy-paste içeriklerden kesinlikle sakınıyorum ve alıntı yaptığım kısımlarda da kaynak vermeye özellikle dikkat ediyorum. Yazılarımı takip ediyorsanız göreceksiniz ki, bloğumda ya tamamen düşüncelerimden oluşan bir yorumuma ya da başka bir blogda okuduğum bir habere (kaynak belirterek) kendi yorumlarımla yer veriyorum. Bunları yaparkende "yiğidi öldür, hakkını yeme" düşünce yapısı ile gerekli şahıslara atıflarda bulunuyorum doğal olarak.

Tekrar dönelim aldığım tepkiye. Yazılarımı, tepkide belirtildiği şekilde bir ihtiyaç için kesinlikle yazmıyorum. Kaldı ki, ne atıfta bulunduğum şahısların yazılarım ile desteğime ihtiyacı var, ne de benim bloğumda bu amaçlı yazılara harcayacak vaktim.

Ayrıca şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Madem bu tepkiye yazılarım neden oldu, acaba blog kavramının özünde yatan "yazıya yorum" işlevselliği neden kullanılmadı merak ediyorum. Olumlu yada olumsuz hiçbir yorumu daha önce reddetmememe rağmen şeffaflık adına bloğuma yorum yazmayı artık onaysız, serbest hale getiriyorum, yani yazılan yorum direk görünecek artık. Böylece tepkilerin buraya daha cesur gelebileceğini düşünüyorum.

Tepkiyi gösteren arkadaşa da seslenerek, bloğumu yeniden yargılamama neden olduğu için teşekkür ediyor ve tepkilerini asıl mekanında, internette ve daha az kırıcı olarak göstermesini tavsiye ediyorum. Hatta sırf bunun için bir blog oluşturmasını ve tepklerini yazılar halinde oraya yazmasını da önerebilirim.

Web içerkli yazılarımla, tekrar sizlerle olmaktan, artık daha fazla mutluluk duyacağımdan emin olabilirsiniz.

Bir sonraki yazımda tekrar görüşmek üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Yoğun iş temposundan fırsat bulup bloğumu nihayet açmış bulunuyorum.

Öncelikle kendimi tanıtayım isterseniz. 24 yaşındayım ve Yıldız Teknik Üniversitesi , Matematik Mühendisliği mezunu olup şuan aktif olarak özel bir yazılım firmasında Analist & Developer
(Analyst & Developer) pozisyonunda profesyonel yaşantımı sürdürmekteyim.

Bloğumda, zaman zaman (fırsat buldukça :) );


  • Hayatımdan bazı kısıları ( Günlük hayatta karşılaştığım ilginç olayları ),
  • Katıldığım seminerleri ve eğitimleri,
  • İş hayatımda karşılaştığım teknik problemleri ve çözüm yollarını
sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Sanırım böylelikle hem stres atmış hemde sizlerle fikirlerimi ve tecrübelerimi paylamış olacağım.

Tüm insanlığımıza hayırlı olması dileğiyle.

Tekrar görüşmek üzere,

Sevgi ve saygılarımla,

İdris Cin.
Devamını Okuyun »