Haber - Analiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Haber - Analiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Selamlar Sevgili Dostlar,

Sizleri yeni web girişimimizden haberdar etmek istiyorum. Yaklaşık 1 yıl önce katıldığım bir girişimcilik eğitim programında farkettiğim bir ihtiyaca yönelik böyle bir haber kaynağı oluşturma fikri parlamıştı aklımda. Nihayet zaman ayırıp, eski mesai arkadaşlarım olan Erdem Öztürk ve Hasan Turgut Özdemir ile birlikte fikrimizi hayata geçirme gayretine koyulduk ve duyurmak bugüne nasip oldu! :) Tam da ne tesadüftür ki bugün; Global Girişimcilik Haftasının ilk günü :)

"Girişim Dünyasının Haber Kaynağı" sloganıyla yayına açtığımız Girişim Haber nihayet yayında!..
Aslında ismi ve sloganı gayet açık ve net, ama yine de Girişim Haber nedir, ne işe yarar, ne yapmak istiyoruz diye bahsetmek isterim.

"Girişim dünyasında olup biten hemen her gelişmeyi öğrenebileceğimiz tek bir kaynak ihtiyacı" ile hazırladık Girişim Haber’i.

Sektör bağımsız olarak yayın yapan Girişim Haber, sadece internet değil diğer tüm sektörlerdeki girişimsel gelişmelerden sizleri haberdar etmekle yükümlüdür. İhtiyaç olarak tespit ettiğimiz “tüm girişimsel haberlerin tek kaynakta sunulması” eksikliğinde”; siz değerli girişimcilerimizin karşısına Girişim Haber olarak biz çıkıyoruz.

Eğer sizde bir girişim sahibiyseniz ya da Girişim Dünyası'nı ilgilendirebilecek bir haberim var diyorsanız Girişim Haber ekibini haberdar edin. İnceleyelim ve biz de Girişim Dünyası'nı  haberdar edelim.

Girişim Haber'in girişimcilerimiz ve yatırımcılarımız başta olmak üzere tüm girişim dünyamız için faydalı ve hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Takibe alın, takipte kalın..

www.girisimhaber.com

Sonraki paylaşımlarımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi ve yüreğinizden sevgiyi eksik etmeyin ;)

Selamlar, Saygılar..
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Son zamanların en güzel hedef odaklı web projelerinden biri olarak gördüğüm Blog Ödülleri için başvuru tarihi 15 Nisan dan 21 Nisan a uzatılmış.

Microsoft gibi önemli sponsorları arkasına alarak beklentilerimizi üst seviyeye çıkaran Blog Ödüllerine blogcu ya da okur (oylayan) olarak mutlaka katılmanızı tavsiye ediyorum.









Ertelemeler olsa da başvuru/kayıt süreci başarıyla yürümekte olan bu yarışmada oylama sürecinin başvuru sürecinden çok çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle oylama sürecinde olası suistimaller için gerekli önlemler kesinlikle alınmalı. Aksi halde blog küremiz de daha önceki benzer durumlarda olduğu gibi yine huzur bozucu yazıları görmeye/okumaya başlayabiliriz.

Adaletli ve başarılı bir oylama sürecinin bizleri bekliyor olması ve süreç sonunda hakeden blogların dereceye girmesi dileğiyle...

Not: Bu son yazdıklarımdan iddaa lı olduğumu çıkarmayalım lütfen :)

Tekrar Paylaşmak Üzere,
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son 2 yılın belkide en hızlı gelişen sanal mecrasıdır Blog Küre. Durum böyle olunca Blog Küre bazlı güzel servislerin/sitelerin sayısı ülkemizde de gün geçtikçe artıyor.

Blog Yazarları, Blograzzi, Bloglama, Bloglardan ve Okunuyoruz.Biz derken işte yeni blog küre odaklı projemiz; Blog Ödülleri


Yaklaşık 1 Hafta önce lanse edilen Blog Ödülleri sevgili Eray Endeş 'in projesi.

Hani Vizyontele'de Yılmaz Erdoğan ın bir cümlesi vardır ya; "Şerefsizim benim aklıma gelmişti". İşte tam bu cümlelik bir proje Blog Ödülleri. Tabi düşünmeyi aşıp projeyi uygulayan sevgili Eray Endeş'i tebrik ediyorum. Çünkü kendisi Bloglama dan sonra blog dünyamıza yine çok güzel bir proje daha kazanmış oldu.

Cevabı çokta zor olmayan "Blog Ödülleri Nedir Ne Değildir?" sorusunun cevabına ve detaylara proje blogundaki Blog Ödülleri nedir? (Kısaca:) yazısından ve önümüzdeki günlerde gelecek yazılardan ulaşabilirsiniz.

Blog Ödülleri ile artık blog dünyamız yepyeni bir heyecan daha kazanmış görünüyor.

Ben derim ki; Nisan'a kadar blogunuzun yarışacağı kategoriye karar verin, Blogunuzu Ödüllendirin ;)

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla

Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Ne zamandır yazmak istediğim ve ancak fırsat bulabildiğim bir haberi paylaşmak istiyorum sizlerle. Muhakkak duyanınız olmuştur, ama duyanlar da duymayanlara duyursun :)

Web Seminerleri başlıyor !


Botego ve Uygun Teklif 'in bulucusu Yapay Zeki tarafından organize edilen Web Seminerleri 8 Aralık 2007 Cumartesi itibariyle başlıyor.

Web dünyamız için çok faydalı kazanımlar ve paylaşımlara neden olacak seminerler serisinin ilkinde ( yani 8 Aralık'ta, sonrakiler ise her ayın ilk cumartesisi olacakmış) değerli konuşmacılar ( Murat Buyurgan, Ekim Nazım Kaya, Gökçen Karan ve Gökhan Ahi ) çok güzel konulara değinecekler.

Siz siz olun bu web seminerlerini kaçırmayın, seminer konuları ve iletişim bilgisi için ise burdan buyrun »

Tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin,

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Yoğunluk ya da fırsat bulamama bir blog yazarı için yazılara ara verme bahanesi değildir elbet, ancak ben işte tam bu nedenlerden dolayı uzunca süredir yazamıyorum. Tabi "sırf yazmış olmak için yazmak" kavramına karşı olmam ve gündemimizin zaten yeterince dolu olması diğer etkenler arasında.

Yazılarıma verdiğim bu ara için siz okurlarımdan özür diliyor ve yoğunluğun belli bir süre daha devam edeceğini üzülerek belirtmek istiyorum. Tabi bu yoğun süreç sonunda ortaya güzel şeyler çıkacağını ve yaşantımıza olumlu katkılar yapacağını tahmin ve ümit ediyorum.

Bu bilgilendirmeden sonra gelelim asıl konumuza, BarCamp İstanbul '07

Bir önceki yazımda haber veridiğim gibi 20 Ekim 07'de BarCamp İstanbul gerçekleşti ve bende bu etkinliğe katılan şanslı bilişimcilerden biri idim.

Ülkemiz bilişim sektöründeki yatırımcılar ve girişimciler için gerçek bir buluşma bahanesi oldu etkinlik. Büyük projeler için iletişime çok daha fazla ihtiyaç olan sektörümüzde bu tür etkinliklerin giderek artmasını diliyor ve katıl(a)mayan arkadaşlara bir daha ki etkinliklere katılmalarını kesinlikle tavsiye ediyorum.

Yaklaşık 200 kişinin katıldığı bu etkinlik için "anlatılmaz yaşanır" diyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bir çok dost ile yüzyüze görüşerek blog dünyasında kurduğumuz sanal dostlukları gerçek hataya da taşıma fırsatı bulduk.

İşte etkinlikte organizatör ya da katılımcı olarak bulunan değerli bilişimcilerin etkinlik değerlendirmeleri;

- Emre Sokullu : BarCamp Istanbul Memories & New Plans

- Buram Buram Silikon Vadisi : BarCamp Istanbul sonrasi & Planlar

- Ke(n)dime Notlar (Atakan Eser) : Barcamp İstanbul ya da Oradaydık ve Şimdi Buradayız

- DonKişot (Volkan Özçelik) : Türkiye’de Başarılı Web Uygulaması Geliştirmenin Sırrı

- Markalar & Fikirler (İbrahim Ulga) : Barcamp İstanbul Notları

ve tabiki BarCamp fotoğrafları

İletişimi artıran, sektör dinamiklerini bir araya getiren ve yeni oluşumlara kapı aralayan bu tür etkinliklerin daha da artması dileğiyle...

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek kendinize iyi bakın ve yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Yaklaşık bir hafta önce düzenlenen "Emre Sokullu'nun ağzından Silikon Vadisi" isimli semineri ve içeriğini Emre Sokullu Gözüyle Silikon Vadisi ve Türk Yazılım Sektörü isimli yazımda paylaşmıştım sizlerle.

Şimdi ise yine bir Emre Sokullu etkinliğini bu sefer önceden duyuruyorum; BarCamp İstanbul


BarCamp İstanbul etkinliği Türkiye'de bir ilk. 20 Ekim Cumartesi günü yapılacak olan etkinlik ülkemiz bilişim sektörünün ana problemlerinden olan iletişim azlığına alternatif bir çözüm olarak düşünülüyor. Etkinlik ücretsiz ve katılım için herhangi bir form doldurmanıza da gerek yok, etkinlik günü Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampusünde olmanız yeterli.

Neyse daha fazla uzatmadan sizi ilgili sayfalara davet ediyorum;

BarCamp Istanbul '07

Hepiniz Davetlisiniz: BarCamp Istanbul

Bu tür etkinliklerin daha da artması dileğiyle...

Etkinlikte ve bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

Devamını Okuyun »

Merhabalar,

7 Ekim Pazar günü Genç Girişimciler Kulübü'nde "Emre Sokullu'nun ağzından Silikon Vadisi" isimli seminerdeydim.

Sevgili Emre Sokullu'nun paylaşımları ve karşılıklı samimi fikir alışverişleri ile etkileşimin üst seviyede olduğu çok başarılı bir seminer gerçekleşti, gerçekten çok faydalı olan bu seminere "iyi ki katılmışım" diyorum.

Kulübün ilgili sayfasında da belirtildiği gibi seminer konuları aşağıdaki gibiydi;

- Silikon Vadisi'nin Sırrı - Silikon Vadisi'nde Yaşam
- Türkiye, Yazılım ve İnternet Alanlarında Nasıl Atılım Yapabilir?

Seminere katılma fırsatı bulamayan okuyucularım için; seminerde paylaşılan bilgileri elimden geldiğince sizlere aktaraya çalışacağım.

İşte seminer notlarım;

»Öncelikle, ülkemizin önde gelen üniversitelerinde öğrencilerin derslerden başını kaldıramadığını ve bunun öğrenciyi üretkenlikten uzaklaştırdığını vurgulayan Emre Sokullu; Amerikan üniversitelerinde ise üretkenliğe ve ar-ge'ye teorik derslerden çok daha fazla önem verildiğini vurguluyor.

»Ülkemiz bilişim sektöründe "yatırımcı, yazılımcı ve basın(medya)" üçgeninin sağlanamadığını, bu yüzden de ülke insanımızı üretkenliğe, buluşa özendirecek yerli girişim haberlerinin basında yeterince yer bulmadığını söylüyor Emre Sokullu. Bir Facebook örneğinin Amerikan medyası tarafından nasıl sunulduğuna, dünyaya uzanan yansımalarına ve akabinde gelen tepkilere de değinerek çıkarmamız gereken dersler olduğunu hatırlatıyor bize.

»İtalyan kökenli olan "Medici anlayış sistemi"ne değindi sevgili Emre Sokullu. İtalyan Rönesansını tetikleyen Medici Ailesi, bankacılık sektöründen kazandığı parayı oluşturduğu bir fon aracılığı ile sanatçılara aktarırmış. Günümüzde bu tip insanlara "Melek Yatırımcı" diyoruz. Belli bir proje ya da sektörden kazandıkları paralar ile gelecek gördükleri yeni girişimcilere olanak sağlayan bu tip yatırımcılardan silikon vadisinde yeterince bulunduğunu söylüyor Emre Sokullu. Dolayısyla hakkaten geleceği olan bir fikriniz varsa işiniz Silikon Vadisinde çok daha kolay Türkiye'ye göre. Kısacası Melek yatırımcılara ihtiyaç hat safhada ülkemizde.

»Ülkemizdeki melek yatırımcıların artması için ise; ülkemizden yurtdışına giden ve başarılı olan iş adamları ya da girişimciler muhakkak ülkemize yatırımcı olarak dönmeli ve aktif rol üstlenmeliler. Buna örnek olarak ise "İsrail Modeli"ni öneriyor Emre Sokullu. Yurtdışına gidip orada lobi haline gelen ve kazandıkları paraları ülkelerindeki her alandaki girişimleri destekleyerek harcayan "İsrail Modeli" ni. Bu noktada beyin göçü tartışma konusu oldu tabi. Ancak yurtdışına girederek, başarılı olup oralarda lobi/diaspora oluşturacak ve ülkmize kaynak akışı sağlayacak kişilere bende karşı değilim elbet. Sonuç olarak giden kişiler kendileri kadar arkalarındaki ülkelerini de düşündükleri zaman problem kalmıyor.

»Büyük şirketler de artık "her işi yapan holding" kimliğinden kurtulup asıl sektörlerine yönelmeli, diğer sektörler de ise yatırımcı olarak rol üstlenmeliler. "Makarnadan otomobile kadar her işi yapan" holdinglerimizi hepimiz biliyoruz. Ülkemizde girişimcilerin yeterince desteklenmemesi şirketlerin "her işi yapma" isteğinden de kaynaklanıyor maalesef.

»Tabi yatırımcılarımıza çuvaldızı batırmakla kalmayıp girişimcilerimizi de iğneledik biraz. "Az olsun benim olsun" mantığıyla hareket eden girşimcilerimizinde aradıkları kaynakları bulması elbette zor oluyor. Bu yüzden daha agresif ancak çok daha açık sözlü olmalı girişimcilerimiz. Kendilerini açıkça ifade etmeliler ki karşı taraftaki yatırımcı da açık sözlü olabilsin. Bunun Amerika da nasıl aşıldığı sorusuna ise "mezuniyet öncesi seminerler ile" karşılığını veriyor Emre Sokullu. "Fikrin çalınması" handikapı ise güvenilir yatırımcılar ile aşılıyormuş Amerika'da, Silikon Vadisi'nde. Sektörde belli bir üne kavuşmuş yatırımcı sektörü takip eden medyada kötü anılmak istemiyor elbet. Bizim buradaki sorunumuz ise ünlü ve güvenilir yatırımcılar çıkaramamız, dolayısı ile bu handikap aşılamıyor ülkemizde.

»Seminerdeki en çok dikkatimi çeken ve en çok katıldığım konu ise; "ülkemizdeki iletişim eksikliği". Silikon vadisinde bu tür seminerlerin çok daha fazla yapıldığını söylüyor sevgili Emre Sokullu. Hatta Silikon Vadisinde, seminerler haricinde, herkesin uzman olduğu konularda projeleri ya da fikirleri ile ilgili sunumlar yaptığı, yatırımcıların, yazılımcıların, girişimcilerin ve basının bile katıldığı etkinliklerin düzenleniyormuş sıkça. Kısacası ülkemizde de bu tür iletişimi artıracak, insanları bir araya getirip paylaşmalarını sağlayacak etkinliklerin yapılması gerekiyor. Bunlar seminer olabilir, parti/kokteyl olabilir, piknik olabilir, yani iletişimin sağlanacağı her türlü aktivite olabilir, bir şekilde yatırımcı ile girişimcinin buluşması gerekiyor düzenli olarak ülkemizde.

Soru-cevap bölümünde ise; Facebook'un yükselişini ve nedenlerini, Hakia'nın Web 2.0 ve Web 3.0 konumunu ve Emre Sokullu'nun kişisel projelerini konuştuk. Gruplar üzerine odaklı bir sosyal ağ olan Grou.ps Emre Sokullu'nun en dikkat çekici projesi.

Seminerden hatırladıklarım şimdilik bu kadar, soru-cevap bölümünü ve sunumun kendisini daha ayrıntılı olarak (paylaşıldığı zaman burada yer veriyor olacağım) seminer video sundan izleyebilirsiniz. Seminerin düzenlenmesinde emeği geçen Genç Girişimciler Kulübü'ne ve GGK Bilişim Komisyonu'na ve paylaşımlarını esirgemeyen sevgili Emre Sokullu'ya teşekkrlerimi sunuyorum. Dilerim bu tip faydalı seminerler artarak devam eder.

Seminere katılan arkadaşlar fikirlerini ve ilave etmek istediklerini yorum olarak yazabilirlerse çok güzel olur. Eksik ya da yanlış aktardığım noktalar varsa da lütfen belirtiniz.

( Güncelleme [ 12.10.2007 12:45 ] : Sevgili Emre Sokullu, Buram Buram Silikon Vadisi isimli bloğunda İlk Seminerin Ardından isimli yazısıyla detayları ve sunumu paylaşmış, bilginize...)

( Güncelleme [ 15.10.2007 22:25 ] : Seminer videosu Google Video'da paylaşılmış, buradan izleyebilirsiniz.)

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek kendinize ve çevrenizdekilere iyi davranın, gönlünüzden vatan sevgisini ve dilinizden de şehitlerimize rahmet okumayı esik etmeyin.

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Türkçe içeriğin birarada toplandığı sosyal imleme sitelerimizden Tusul'un tasarımı 26 Temmuz itibariyle yenilenmiş. Yenilenmeyle ilgili detaylı bilgiyi Tusul Blog' da bu yazıda bulabilirsiniz.

Her yazımı titizlikle eklediğim imleme sitelerinden biri olan Tusul yenilenmiş tasarımıyla kendini bulmuş ve gerçekten bana göre herşey yerli yerine oturmuş diyebilirim. Önceki tasarımda daha dağınık olan yapı bu yenilik ile çok daha derli toplu olmuş.

Sahip olunan özellik ve işlevlerde hiçbir azalma olmadığı halde çok daha sade ve kullanıcıyı yormayan, kullanıcı dostu bir Tusul çıkmış karşımıza. Sıkı tusuldatanlarından biri olarak yenilikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Türkçe içeriğin (özellikle de blog içeriklerinin) paylaşılması adına sosyal imleme sitelerine gerçekten büyük görevler düştüğü inancındayım. Çünkü RSS beslemeleri kadar sosyal imleme siteleri sayesinde de ciddi etkileşimler yaşayabiliyor, okuyucularımıza ulaşabiliyor ve paylaşılmayı hakeden yazılara okur olabiliyoruz. Bu okur-yazar etkileşimi okumaya önem vermeyen toplumumuz açısında oldukça önemli ve gereklidir.

Tüm sosyal imleme sitelerine ve Tusul'a üstlendikleri ve başarıyla yerine getirdikleri bu sosyal görevleri için teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum.

Blog yazıyorsunuz ancak okunmuyor musunuz, yoksa siz halen Tusuldatmayanlardan mısınız?

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »


Herkese Merhabalar,

Türkçe içerikli sosyal imleme sitelerimizden biri olan Oyyla makyajlanmış haliyle (v2) 15 Temmuz itibariyle karşımıza çıkmış bile. Biraz önce haberdar olduğum bu gelişmeyi de hemen siz sevgili okurlarımla paylaşmak istedim tabi. Gelişmeyle ilgili detaylı bilgiyi de Oyyla Blog'ta bu yazıda bulabilirsiniz.

Eğer bir blog yazarıysanız muhakkak sosyal imleme sitelerini kullanıyorsunuzdur ki halen kullanmıyorsanız ( ne duruyorsunuz :) ) zaman kaybetmeden sevgili Erhan'ın bu yazısına bir göz atın derim.


Oyyla benim en fazla kullandığım imleme sitelerinden birisi. Makyajlanmış tasarımı ve eklenen ek özellikler ile çok daha olgunlaşmış bir yapı çıkmış karşımıza. Tasarımsal olarak mavi renk tonlarının hakim hale geldiği Oyyla da kullanıma sunulan yeni özellikler ise şöyle;

- Anasayfaya "Bugün Çok Oyylananlar" kısmı eklenmiş.

- Bekleyenler sayfasına "En Çok Oyylanan Yazılar" kısmı eklenmiş.

- İstenilen zaman aralığında hangi yazıların en popüler olduğunun tam listesini görebilmek için “oyy sayısına göre sırala” seçeneği eklenmiş.

- İleti detay sayfasına da Google reklamları eklenmiş. Kişisel görüşüm keşke bu reklamlar sol menünün üzerine çıkmasaydı. Öncelik kolay kullanım olmalı yani.

Projeyi daha da olgunlaştıran bu yeni özellikleriyle ve makyajlanmış yeni yüzüyle, öncesine nazaran çok daha iyi bir Oyyla bizleri bekliyor. Bende davete icabet edip bu yazımı imlemeye gidiyorum, her zamanki gibi :)

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Mailime düşen bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlerle...

Yazılım Sanayicileri Derneği Başkanı Gültekin Günal Türkiye’nin “altın yumurtlayan sektörü”nün önü kesiliyor diyerek sert bir çıkış ile Türkiye'nin yazılım politikalarını, yapılan ve yapılmaya çalışılan uygulamalarla yazılım dünyasının önünün kesildiğini belirten bir açıklama yaptı.

Yazılım Sanayi’nin önündeki engel kalkarsa “Cari Açık ve İşsizlik” önlenir iddiasında bulunan YASAD, son bir buçuk yıldan beri sürdürdüğü etkinlikleri ile Yazılım Sanayi’nin ülkemiz için stratejik öneminin farkındalığını başta kamu ve özel sektör olmak üzere kamuoyunda oluşturmaya çalışıyor.

1. Bilgi Toplumu Stratejisi Planı ve Türk Yazılım Sanayi Strateji Planının çıkarılması,

2. Yazılım Sanayimizin yaptığı iş, tüm sektörler için sürekli ARGE ve Inovasyon olduğundan etkin şekilde desteklenmesi,

3. Ülkemizin yazılım alanında diğer ülkelerle işbirliği ve ihracat olanaklarımız ve orta vadede cari açığımızın azaltılması, yönünde çalışmalarını yoğunlaştıran YASAD, ulusal yazılım sanayinin desteklenmesinin aslında Türkiye için “altın yumurtlayan sektör” olduğunu ileri sürüyor.

YASAD Başkanı Gültekin Günal çeşitli eleştirilerin yer aldığı ve basın ile paylaşılan açıklamasında, Hindistan gibi “Bilişim Teknolojileri” ile adını özdeşleştiren ülkelerdeki devlet teşviklerinin aksine Türkiye’deki desteklerin sadece şekilsel olarak var olduğunu, pratikte ise bunlardan yararlanılmasının sayısız bürokratik engellerden dolayı neredeyse imkansızlaştırıldığına dikkat çekiyor.

Ulusal Yazılım Sanayi’nin önündeki engel TÜBİTAK!

YASAD açıklamasında, Türkiye’deki işlevsiz hale getirilen teşvik uygulamalarından örnekler de veren Günal;

“ Teknoparklar çok maliyetli olduğundan ve mevzuat gereği çalışanların giriş çıkış saat çetelesi tutularak vergi avantajı getirildiği için eziyet halindedir. Üniversite işbirliği ise gerçekleşememektedir.

TÜBİTAK destekleri çıkarılan engellerden dolayı pratikde kullanılamamaktadır. Engeller aşılsa bile gelen destek çok geç verildiği için ya projeler batmakta, ya da proje bittikten sonra destek gelmektedir.”

şeklindeki açıklamasının ardından, yaşanmakta olan bu olumsuzlukların adresinin Başbakanlığa bağlı TÜBİTAK olduğunu ileri sürüyor.

“TÜBİTAK’tan memnun bir tane bile yazılım sanayicisi şirket bulmak zordur. Her şeyden önce TÜBİTAK proje sahibini direkt olarak muhatap alıp dinlememektedir. Atanan akademisyenler ise iş dünyasından çok uzak olduklarından tam bir gizli kaos ortamı oluşmakta, kıymetli insan kaynakları ve ülke kaynakları çoğunlukla heba olmaktadır.” diyerek yaşanları dile getiren Günal, Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmaların TÜBİTAK tarafından nasıl işlevsiz haline getirildiğine şu sözlerle dikkat çekiyor.

“Bu ortamı biraz olsun iyileştirmek ve cari açıktan ülkeyi kurtarmak için Sayın Maliye Bakan Unakıtan’ın başlattığı Rekabet Öncesi İşbirliği ve ARGE Destekleme yasa tasarısı üzerinde çalışmalarımız Vergi Konseyi içinde 4 ay’ı aşan bir sürede birçok sektör temsilcisi ve bürokratın katılımı ile tamamlanmıştır. Ancak bu taslak Başkanlığa sunulduktan sonra TÜBİTAK ve diğer bakanlıkların katkıları ile tanınmaz hale geldiğini ve sektörümüzü mevcut durumundan da geriye götürür nitelik aldığını üzülerek görmüş durumdayız.

”Para, Zaman, İnsan Kaynakları israf , ARGE ise yok ediliyor…

Gültekin Günal, Türkiye’nin bu çok başlı ve güvensizlik üzerine kurulan yaklaşımlarla çok büyük zaman, para ve insan kaynağını da israf etmekte olduğunun altını çizerek yaşanan çarpıklıkları şu sözlerle yorumluyor:

“ARGE ve Yazılım Şirketleri kavramının tasarıdan çıkarılması ve herşeyin projeye endekslenmesi mevcut ve verimli yürüyemeyen proje destek statükosunun muhafaza edilmesinden başka işe yaramayacaktır. Proje finansman desteği ayrıca engeller kaldırılıp, iyileştirilerek sürmelidir.”

YASAD açıklamasında ARGE’ye de ciddi bir darbe vurulduğunu ileri süren Günal, yaşananları somut örneklerle dile getiriyor:

“ARGE personelindeki sayının 15’den 50’e çıkartılması hemen tüm yazılım sanayii şirketleri ile diğer ARGE firmalarının bu konuda destek alamayacakları anlamına gelir. Çünkü yazılım firmalarının büyük çoğunluğu 15 kişiden azdır veya Biyo-Tekonoloji ve Nano-Teknoloji gibi ARGE alanlarında 15 kişiyi bir araya getirmek ülkemiz şartlarında nerdeyse imkansızken 50 kişi şartının manasını anlamak çok zor.

Türkiye’nin yazılım ve ARGE üretiminde daha fazla vakit kaybına tahammülü yoktur. İhtiyacımız olan yaklaşım firmalara güvenmeyen, bürokratik ve teorik uygulamalar değil, tam tersine iş hayatının ve ülkemizin pratiklerine, dünya dinamiklerine, inovasyonel rekabet ortamına uygun bir anlayış ve ortamdır”.

Hindistan’da yazılıma her alanda destek, Türkiye’de ise köstek !YASAD olarak diğer ülkelerdeki uygulamalar hakkında bizzat bilgi sahibi olduklarını da hatırlatan Günal, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, İran, Pakistan, Mısır, İsrail, Hindistan, Azerbaycan ile ikili ilişkiler başlattıklarını belirten açıklamasında, Türkiye ile bir karşılaştırma yaparak özellikle Hindistan’daki teşvik ve uygulamalara dikkat çekiyor.

Gültekin, Hindistan ziyaretinde edindiği bilgi ve gözlemlerini şöyle aktarıyor: “Nasscom, Hindistan’ın Yazılım ve Yazılım Servisleri konusundaki resmi sanayi odası. YASAD’ın Hindistan’daki gibi olması gereken konumda bulunan kurum Nasscom’dur. Nasscom Başkanı’nın kamudaki muhatabı Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ve direkt olarak Hindistan Başbakanı.

YASAD Başkanı tarafından verilen bilgiye göre, Hindistan devleti ve hükümetleri ortaya koyduğu ulusal yazılım stratejisi ile yazılım şirketlerine teknokent ve benzeri şartlar getirmeden her konuda tam destek vermekte. Vergiden tam istisna olmalarının yanı sıra yazılım proje hibeleri, sigorta primleri desteği, katmadeğer vergileri istisnası, ihracat teşvikleri, pazarlama ve yurtdışında şirket açma gibi pek çok önemli destek, Hindistan Yazılım’ının gelişmesi için seferber edilmekte. Hindistan’ın bu haliyle sadece yazılım alanında milyonlarca kişiye istihdam olanağı sağlamasının yanında 22 milyar dolar’lık yazılım ürün ve hizmetleri ihraç eder duruma geldiğine dikkat çekiliyor.

İşsizlik ve cari açık ancak Yazılım Sanayi’nin güçlendirilmesi ile azaltılabilir…

YASAD Başkanı Günal, kayda değer hiçbir teşvik olmadan, önündeki engellere rağmen Yerli Yazılım Sanayi’nin de hemen her endüstriye uygun ürün ve hizmet sunduğunu ve 35 ülkeye ihracat yaptığının altını çiziyor.

“Yerli Yazılım’ın en önemli milli güvenlik konularımız arasında olduğunu da unutmamalıyız” diyerek sektörün stratejik konumuna da değinen YASAD açıklamasında Günal “- Ekonomik gelirlerimizin ve ülkemizin refah seviyesinin artması,

- İstihdamın artırılarak işsizliğin azaltılması,
- Yerli yazılım ile savunma sektörü başta olmak üzere, tüm sektörlerde güvenlik

hususları, milli güvenliğimizin ayrılmaz parçalarıdır.” şeklindeki vurgusuna ilaveten, YASAD tarafından Türkiye’nin yazılım strateji planı taslağını hazırlanarak ilgili tüm paydaşlara sunulduğunu ve eylem planlarını son haline getirilmesi ile de hemen hayata geçirileceğini ifade ediyor.

Yazılım Sanayi’nin önümüzdeki 8 yıllık hedefi 2 Milyar Dolar’lık ihracat !

YASAD açıklamasının son bölümünde Ulusal Yazılım Sanayi’nin hedefini, 2015 yılında 2 milyar dolar, 2023 de ise ülkemizin ihracatçı ilk 5 sektörü içinde yer almak, olarak belirten Başkan Günal, “Yazılım ihracatında katma değerin %80’lerin üzerinde olduğunu düşündüğümüzde, bu rakamın tüm sektörlerin ihracat gelirlerinden daha değerli hale geleceğinin hepimiz farkında olmalıyız” diyerek, ülke kalkınmasında yazılımın önemini vurguluyor.

YASAD Başkanı Gültekin açıklamasının son bölümünü “Türkiye’nin en önemli sorunu olan cari açık da zaten bu sayede kapatılarak, artıya geçirilebilir. 2007 yılı hedefimiz, Yazılım Sanayi’mizin gücünü, endüstri dallarımızın ve kamu kurumlarımızın yöneticileri ile paylaşmak ve ülkemizin bu konuda kendine güvenini oluşturmaktır. Konunun muhatabı ve tüm paydaşlar ile gereken iklimi yaratmaya ve hedefe varmaya çalışmalıyız.” şeklinde bitiriyor.

Kaynak : BTDÜNYASI

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla...
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Az önce öğrendiğim "yeni bir google satın alma haberi" ni sıcağı sıcağına yorumlamak istiyorum sizlere.

Hatırlarsanız ( kim unuttu ki :) ) Google, en popüler video paylaşım platformu olan YouTube’u, 1.6 milyar dolara satın almıştı. Şimdilerde ise yeni bir satın almayla daha gündemimize giriyor Google. Uluslararası dijital reklam pazarının güçlü oyuncularından olan DoubleClick Google tarafından tam 3.1 milyar dolara satın alınmış.
GoogleDouble Click

DoubleClick hakkında bir araştırma yaptığımızda şu verilere ulaşabiliyoruz;

2005 yılında Hellman & Friedman ve JMI Equity şirketleri tarafından ortaklaşa 1.1 milyar dolara satın alınarak gündeme gelen ve taktire değer bir gelişme gösteren bir şirket DoubleClick. Öyleki geçtiğimiz sene şirketin kar'ı 300 milyon dolar olarak açıklanmış. Google gibi DoubleClick'inde gerçek bir internet çağı çocuğu olduğu söyleniyor. Yazılımdan bir servis olarak yararlandığı, data yönetiminde merkezi bir yeterliliğe sahip olduğu ve web servisleri isimlendirilmeden çok daha önce ortaya çıkarak web servisleri için bir öncü olduğu kabul ediliyor.

Bu verilere baktığımızda aslında DoubleClick'in de YouTube gibi bir başarı hikayesi olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız sanırım.

Google'un tarihindeki en büyük şirket satın alması olan bu hareketiyle, İnternet üzerinde dijital reklam alanında lider konumunu elde tutan rakibi Yahoo ile rekabetini şiddetlendireceği ve bir bütün olarak İnternet reklamcılığındaki kendi lider konumunu daha da güçlendireceği belirtiliyor ki bu görüşü desteklememek elde değil.

Öte yandan Google, reklamcılık servisinin satın alınmasıyla gerçekleşen bu birleşmeden sonra, son kullanıcı ve yayımcıların daha kaliteli içerik ve servis alacaklarını vaad ediyormuş.

Ne diyelim hayırlı olsun :).

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

Bloğumun admin arayüzüne girdiğimde gördüğüm ve beni bir hayli sevindiren haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Blogger artık sadece ingilizce değil.

Tam 19 dilden birisi ile blogunuzu yönetebiliyorsunuz ve bu 19 dilden birisi de Türkçe.

Türkçe Blogger
Konuyla ilgili detaylı bilgiyi Blogger'ın kendi Bloğunda bulabilirsiniz.

Bu hamlesi için yazılarımı üzerinde yazdığım Blogger'ı tebrik ediyorum. Çünkü bu şekilde blogger ülkemizdeki blog servislerine de direkt rakip olarak konumlanmış bulunmakta. Ülkemizde ki var olan blog servislerinin canlanması, gelişmesi ve rekabetin artarak kaliteyi getirmesi adına, dahası millet olarak blog kullanımımızın artması adına çok olumlu bir gelişme olacak gibi görünüyor bu hamle.

Bakalım bundan sonra ülkemiz blog kullanımı nasıl gelişecek ve şekillenecek, bunu hep beraber göreceğiz.

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »


Herkese Merhabalar,

Ülkemizin ilk ve en büyük blog servisi olan Blogcu, ülkemiz internet sektöründeki yeni projeleri ve satın alımları ile adından sıkça söz ettiren Nokta tarafından satın alındı. Bundan böyle Blogcu, Nokta bünyesinde hizmetlerine devam ediyor olacak.

Haberi günlük uğrak noktalarımdan birisi olan Webrazzi'de sevgili Arda Kusal'ın bu güzel yazısı ile öğrenme fırsatım oldu. ve hemen sıcağı sıcağıyla siz değerli okuyucularımla da paylaşmak istedi tabi. Satın alma ile ilgili detaylar ve yorumlar için kendinizi bu yazıdan mahrum bırakmayın derim.

Bu satın alımı ile Nokta, ülkemiz intenet sektöründeki konumunu daha da günlendirmiş gözüküyor. Öyleki daha 1,5 ay önce yazdığım yazımda ülkemiz blog istatistiklerine yer verirken Blogcu.com'da yayınlanan blog sayısını 300.000 olarak belirtmiştim. Bugün baktığımızda ise bu sayı 400.000 lere merdiven dayamış durumda. 1,5 aylık süredeki bu inanılmaz % 33 lük büyüme gerçekten takdire değer ve tabiri caizse iştah açıcı. Zaten Blogcu'nun, Alexa'da Türkiye'nin ilk 100'ü içerisinde 12. sıraya yerlerşmesi de bu büyümenin bir diğer göstergesi.

Bütün bu verilere baktığımız zaman Nokta'yı alkışlamamak elde değil. Dahası bu değeri ( Blogcu'yu ) ellerinden kaçıran sektörün diğer büyük oyuncuları adına bu alımın bir ibret olmasını umuyorum açıkçası.

Peki, sektörün ( belkide kendisinden daha büyük ) diğer oyuncularından önce davranarak bu hamleyi yapan Nokta kim? Sorumuzun cevabı için Nokta'nın kurumsal web sitesine bakmak yeterli elbette. Ancak benim burada dikkatinizi çekmek istediğim ve diğer sektör oyuncularından ayrılan yönü, Nokta'nın web 2.0 odaklı bir sektör oyuncusu olması. Bütün projelerinde ( bilgi.com, izlesene.com, fotokritik.com, sinemalar.com, dizin.com, dikkat.com, termometre.com ve doviz.com ) web 2.0 trendlerini rahatlıkla görebildiğimiz Nokta, yine bir web 2.0 konsepti olan Blogcu ile yoluna son sürat devam edecek gibi görünüyor.

Nokta'nın yoluna hangi yeni hamleler ile devam edeceğini daha da bir ilgiyle takip ediyor olacağız şüphesiz.

Peki bu yolun ucu nereye doğru gidiyor diye sorarsanız, bence bu yol "ülkemizin lider internet oyuncusu olma" yoluna gitmektedir.

Türkiye'nin Google'ı, neden Nokta olmasın?

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »


Herkese Merhabalar,

Web'de dolaşırken rastladığım bir gelişmeyi geçte olsa buraya taşımak istiyorum müsadenizle. Software AG, Crossvision Application Designer çözümünün ücretsiz versiyonunu piyasaya sunmuş.

Crossvision Application Designer, ileri düzey bir Web 2.0 uygulama tasarımı ve çalıştırma ortamı. Şirket içinde geliştirilen mevcut uygulamalar ile Web uygulamalarını birleştirerek yeni uygulamaların hızlı ve kolay bir biçimde uygulanmasını sağlıyor.

Ücretsiz versiyon, ticari olmayan kullanımlar için online olarak sunuluyor ve ticari versiyonla aynı işlevselliğe sahip bulunuyor.

Crossvision Application Designer, Servis Odaklı Mimari içinde kullanılmak üzere birleşik uygulamalar geliştirmek isteyen işletmelere yönelik bir ürün. Bu ücretsiz topluluk versiyonu, özellikle eğitim kurumları açısından önem taşıyor; çünkü, öğrencilerin en yeni yazılım geliştirme teknolojilerine erişimlerini sağlamak için uygun maliyetli bir çözüm sunuyor.

Crossvision Application Designer, Software AG`nin, şirketlerin mevcut BT altyapılarını yeni ve yenilikçi yollarla kullanmalarını destekleme stratejisine hizmet ediyor. Software AG, müşterilerine, mevcut uygulamalarını geliştirme ve genişletme, bunları modern BT ortamlarında kullanmaya devam etme, bir yandan da geliştirme ve bakım maliyetlerini azaltma imkanı veriyor.

Software AG`nin Crossvision Application Designer çözümü, Zengin İnternet Uygulamaları’nın (RIA) AJAX (Asynchronous JavaScript + XML) ile tasarlanmasını ve uygulanmasını hem hızlandırıyor, hem de kolaylaştırıyor. Application Designer ile, masaüstüne benzer yetenekler tarayıcı için sunulabiliyor ve bu konuda geliştirme uzmanlarının karmaşık JavaScript, HTML ya da CSS (Cascading Style Sheets) kodlamaları gerekmiyor.

Application Designer kullanılarak oluşturulan uygulamalar bir kez tasarlanıp test edildikten sonra, Tomcat, JBoss, IBM WebSphere, BEA WebLogic gibi çeşitli Java uygulama sunucularında hızla yaygınlaştırılabiliyor. Her uygulamaya, tarayıcılar ve bir Java SWT (Standard Widget Toolkit) istemci üzerinden anında erişilebiliyor.

Software AG, standartlara dayalı bir yaklaşımla, müşterilerine Servis Odaklı Mimariler oluşturma konusunda yardımcı oluyor. Şirket, hem misyonu AJAX teknolojisinin daha çok benimsenmesi olan OpenAJAX Alliance kuruluşunun, hem de Eclipse Foundation adlı örgütün bir üyesi.

Ürünü henüz indirme ve deneme imkanım olmadı yoğunluğum dolayısı ile. Vakit bulduğum en kısa zamanda incelemeyi düşünüyorum. Eğer siz değerli okuyucularımdan bu fırsatı yakalamış olanı varsa ve görüşlerini paylaşırsa memnun olurum.

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

Kaynak : Hürriyet
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

İnternetin ve içeriğinin seviyeli bir şekilde gelişmesi biz yazılımcı, tasarımcı ve girişimcilerin ( aslında hepimizin ) istediği ve üzerinde çabaladığı bir olgu. Öyleki aksi durumda kötü emelli kişilerin eline geçmiş atom bombasından farksız olurdu herhalde internet.

Kimimiz yaptığımız işlerle, kimimiz seviyeli içeriği sahip girişimleri ile, kimimizde bu saydıklarımı daha fazla takip ederek gerçekliyor bu güzel ve seviyeli içerikli internet çabalarını.

Bu yönde olumlu bir paylaşım ortamı olarak gördüğüm ve her fırsatta takip etmeye çalıştığım Webrazzi'yi zaten bilmeyeniniz kalmamıştır. Eğer halen Webrrazzi den haberiniz yoksa ve üstüne üstlük web ile uğraşıyorsanız bence hemen kendinizde bir eksiklik hissetmeye başlayabilirsiniz.

Arda Kutsal'ın "Yeni nesil web girişimlerine yakın takip" olarak başlıklandırdığı ve içerik olarak bu başlığın altını fazlasıyla olumlu bir şekilde doldurduğuna inandığım bir paylaşım ortamı Webrazzi.

Şimdi ise "Daha fazla paylaşım için Webrazzi Forum yayında!" yazısıyla bizleri haberdar ettiği Webrazzi Forum yayın hayatına başlamış durumda. Dolayısıyla bende yazım vesilesi ile sizleri haberdar etmek istiyorum. Öyleki forum canlanmaya başladığında ( ki bu çok fazla zaman almayacaktır ) bu tavsiyeme hak vereceğinizi umuyorum.

Bu forum fikri için Arda Kutsal'ı tebrik ediyorum. Zira hamlelerini merakla takip ederken çok daha kaliteli bir web 2.0 için yapılan bu hamle çok hoş oldu.

Sanırım artık hepimiz web 2.0 ile daha fazla zaman geçiriyor, daha fazla beyin jimnastiği yapıyor ve düzgün içerikli ve seviyeli bir web için daha fazla katkı yapıyor olacağız.

Herkes için faydalı bir Webrazzi Forum olması dileğiyle...

Tekrar Görüşmek Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla...
Devamını Okuyun »