Blog Küre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blog Küre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 yıl önce ilk blog yazımı yazarak blog dünyasına yazar olarak merhaba demiştim :) Bu yazım da blogumun 4. yılının ilk yazısı.

Her ne kadar dönem dönem blogumu ihmal etsem de, bloguma olan ilgimi azaltacak yeni nesil mikro paylaşım servislerini gereğinden fazla kullansam da, vardığım bir çıkarım var, o da; paylaşım deyince kalıcı olanın ve aslolanın blog olduğu :)

Elbette çeşitli servislerde profillerimiz olacak, paylaşımlar yapacağız, ama blog bizim sadece profilimiz değil, benliğimizin sanal izdüşümü. Bu yüzden blogumuza gerçek hayatımızdaki önemlilerimizden daha az, sanal hayatımızdaki önemlilerimizden ise daha fazla ilgi göstermemiz gerekiyor :)

Şimdi, biraz veri paylaşıp 3 yılın bir muhasebesini yapalım;

Toplam 152 yazı yazmışım ve yazılarımın yıl bazında dağılımı;
2006 - 2 Yazı
2007 - 91 Yazı
2008 - 23 Yazı
2009 - 37 Yazı
şeklinde olmuş. Bu 152 yazıma (kendi yorumlarım da dahil) toplam 434 yorum gelmiş.

Kişisel bir bloga göre fena değil istatistikler, zaten "Aman şöyle istatistiklerim olsun!" gibi bir kaygım da yok artık. Çünkü burası benim blogum ve herkes okumak zorunda değil :)

Gelelim 'En' lere;

En çok okunan 3 blog yazım;
1-) Nedir Bu Matematik Mühendisligi ? - Değerlendirme
2-) BİR GÜLÜMSEME
3-) Önce Altyapı Sonra Oluşum !

En çok yorum alan 3 blog yazım;
1-) Yeni Yılın En Yeni Projesi: Okunuyoruz.Biz
2-) Nedir Bu Matematik Mühendisligi ? - Değerlendirme
3-) Friendfeed de Blog Yazılarınıza Gelen Yorumları Blogger Tabanlı Blogunuzda Gösterin !

Her iki listeye de girmeyi başaran yazıma bakılırsa mezun olduğum bölümün bilinirliğine az da olsa katkı yapmışım ki, ne mutlu bana :)

Geride kalan 3 yılı düşündüğümde "iyi ki"  diyorum. Demek ki; ne zaman bir şeyleri paylaşma ihtiyacı duyarsam buradayım, nefesim yettiğince burada olacağım. Yazmaya devam! ;)

Sonraki yazılarımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

İşte Kasım ayında okuduğum, en çok beğendiğim ve "İyi ki okudum!" dediğim 9 blog yazısı;

1-) Zaman mı İnsanları Olgunlaştırır? Deneyim mi İnsanları Olgunlaştırır?

2-) Tercihlerimizin dayanılmaz ağırlığı

3-) Sizin, “BİZ” Dediğiniz Ne Kadar?

4-) Sözsüz İletişim – Renklerin Dili

5-) Bir blog neden okunmaz?

6-) Denize sordum; kavuşmayı beklemek zormu diye

7-) Teknoloji Tehlikeli mi?

8-) Netsparker Satışa Çıktı

9-) Kendinden kaçmak


9 Yazı, çünkü bu ay tembellik edip az blog okumuş olacağım ki 9 yazıyı not almışım :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,


Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Kendisini değerli paylaşımları sayesinde FriendFeed den tanıdığım sevgili Burçak Çubukçu kendisine gelen mimi cevaplayıp paslamış. Paslamaya değer bulduğu kişilerden birisi olunca tabi bu pası layıkıyla aktarmak gerekiyor :)

Mim'in konusu "Blog yazılarınızı nasıl hayata geçiriyorsunuz ?"



Blog yazılarım genelde aşağıdaki süreçlerden geçiyor;

- Ne yazacağım ?
Öncelikle ne yazacağımı, yazımda hangi konuya odaklanacağımı iyice tespit etmeye çalışıyorum. Eğer konu tespitimi netleştirememişsem biraz daha beklemek/düşünmek/araştırmak üzere erteliyorum yazımı. Yazı konularım genelde yaşadıklarımdan etkilendiklerim ve etkilenilmesini istediklerim oluyor. Konu seçimim ve aktarmak istediklerim aklımda netse aşağıdaki süreç devam ediyor.

- Neden yazacağım ?
Konu seçiminden sonra bu yazıyı neden yazacağımı sorguluyorum. Hemen her yazımın başında neden blog yazdığımı hatırlamaya çalışıyorum. 3 senedir süregelen etkileşim sonrası bazı nedenlerim değişse de ana hatlarıyla halen aynı nedenlerle blog yazdığımı söyleyebilirim :)

- Ne zaman yazıyorum?
İlk iki madde netleştikten sonra sıra geliyor yazmaya fırsat bulmaya :) Genelde yazılarımı akşamları yazıyorum. Bazen mesai bitiminde ofiste kalıp sessizliğe bırakıyorum kendimi. Eğer evdeysem de yine evin sessizleşmesi için herkesin yatmasını bekliyorum :) Çünkü yazımı yazarken duyacağım klavye sesi başka bir motive ediyor beni :)

- Yazı bütünlüğü
Klavye seslerini de duymaya başladığıma göre klavyemden kelimeler dökülmeye başlayabilir. Kelimeler kelimeleri, cümleler cümleleri kovalarken arada bir baştan alıp okuyorum yazımı. Böylece konuyu dağıtmadan bütünlük sağlamaya çalışıyorum.

- Kompozisyon
Öğrencilik yıllarımda çok iyi bir sayısalcı olmama rağmen türkçe, edebiyat ve felsefe derslerine de özel ilgi duyardım. Bu yüzden olacak ki, yazılarımda hep giriş-gelişme-sonuç düzenini korumaya çalışıyorum.

- İmlâ (yazım) kuralları
Yazımı bitirdikten sonra anlamlarına bakmazsızın kelimle ve cümle kullanımlarımdaki imlâ (yazım) hatalarını gideriyorum. Buna rağmen gözden kaçan olmuyor mu ? Elbette olabiliyor :)

- Görsel kullanımı
Yazmak istediklerimi yazdıktan sonra vermek istediğim mesajı en iyi şekilde ifade edecek bir görsel arayışına koyuluyorum. Çünkü yazıyı görsel ile destekleyerek okurumun görme algısına da hitap etmek istiyorum.

- Başlık seçimi
Yazıyı yayınlamadan önce artık sıra geliyor başlık seçimine. Başlık blog yazılarının en önemli bileşenlerinden birisi. Bu yüzden tıpkı görsel seçiminde olduğu gibi vermek istediğim mesajı en iyi şekilde ifade edebilecek bir başlık seçiyorum.

- Bitiriş ve yayınlama
Yazı tamamiyle içime sindikten sonra yazıyı kategorilendirip "Kaydı Yayınla" butonuyla blogumda belirivermesine izin veriyorum.

- Okur gözüyle
Yazım artık bloguma düştükten sonra (her ne kadar taraflı olacak olsam da) bir de okur gözüyle okuyorum yazımı. Düzeltilmesi gereken yerler görürsem hemen müdahele edip güncelliyorum yazımı.

Okuduğunuz blog yazılarım, ekranınıza düşmeden önce işte bu süreçlerden geçiyor..

Şimdi sıra geldi mimi aktarmaya. Bu mim, yazılarını beğenerek okuduğum değerli blog yazarlarından sevgili Süleyman Sönmez'e ve sevgili Serkan Özçalık'a gitsin.. Bakalım beğendiğimiz o güzel, dolu dolu yazıları nasıl hayat buluyormuş ;)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,


Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Belli bir süre ara verdiğim "tavsiye ettiğim blog yazıları" serime devam etmek istiyorum artık :)

İşte Ekim ayında okuduğum, en çok beğendiğim ve "İyi ki okudum!" dediğim 10 blog yazısı;

1-) Mutluluk İçin Engel Yoktur

2-) Evren Bolluk İçinde, Farkettiniz mi?

3-) Elif Şafak Aşk - Aşk'ın 40 Kuralı

4-) Bu da mı viral değil hakim bey?

5-) Web 3.0 yani BEN BEN BEN

6-) Sarı Basın Kartlı Blog Yazarları

7-) “Özgür İnternet Bildirgesi” İmza Kampanyası

8-) Bizden Dünya Markası Çıkar mı?

9-) Türkiye'nin en başarılı on genci

10-) Yoğun Bilgisayar Kullananların Sağlıklı Kalması İçin 8 Faydalı Öneri



Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,


Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Yaklaşık 1 hafta kadar önce tanınan blogger arkadaşlarımızdan birisi olan sevgili Gülşah (nam-ı diğer Tamkarışık) bir serzenişte bulunmuştu.

Akabinde, bu haklı serzeniş sonrasında mikro-blogging servislerinin bloglarımızdan, blog küremizden (ç)aldıklarından birisi olan yorumlarımızı bir nebze de olsa geri almak adına arayışa girmiştik.

FriendFeed'de ki blog yazılarımıza gelen yorumları Blogger tabanlı nasıl blogumuzda gösterebiliriz ?

Bunu nasıl yapacağımız ile ilgili yabancı bir kaynak bulduk, bir de yerli kaynak olarak sevgili Recep Hilmi Tufan'ın blogunda bir yazı vardı.

Ancak bu makalelerde anlatılanlarla WordPress tabanlı bloglarda yapılabildiği gibi, istediğimiz haliyle yorumları blogumuzda gösteremiyorduk. Yukarıdaki iki kaynağı inceleyip gerekli javascript ve css dosyalarında değişiklikler ve düzenlemeler yapmak suretiyle FriendFeed yorumlarını bloguma güzelce taşıdım.



Şimdi gelelim siz kendi FrendFeed yorumlarınızı kendi blogunuzda nasıl gösterebilirsiniz?

1. İlk olarak Blogger kontrol panelinden "Yerleşim" sekmesine oradan da "HTML'yi Düzenle" sekmesine gelin ve "Widget Şablonlarını Genişlet" seçeneğini aktif hâle getirin.

2. <head> kodundan hemen sonra aşağıdaki kodu ekleyin.
<script src="http://www.weebly.com/uploads/3/6/5/9/3659211/ff_comments_for_blogger.js"/>

3. Yine <head> kodundan hemen sonraya aşağıdaki kodu ekleyin.
<link href='http://www.weebly.com/uploads/3/6/5/9/3659211/ff_comments_for_blogger.css' rel='stylesheet' type='text/css'/>

4. Yine CTRL + F ile <div class='post-footer'> kodunu aratın ve hemen altına aşağıdaki kodu ekleyin.
<script expr:src='"http://pipes.yahoo.com/pathawks/ffbadge?_render=json&amp;_callback=ffbadge&amp;service=blog&amp;who=FFKULLANICIADINIZ&amp;link=" + data:post.url'/>

Dikkat, eğer blog temanız eski blogger teması ise CTRL + F ile <$BlogItemControl$> kodunu bulun ve altına aşağıdaki kodu ekleyin.
<script src="http://pipes.yahoo.com/pathawks/ffbadge?_render=json&amp;_callback=ffbadge&amp;service=blog&amp;who=FFKULLANICIADINIZ&amp;link=<$BlogItemPermalinkUrl$>"></script>

5. Bir önceki adımdaki kodda "FFKULLANICIADINIZ" yazan yere Friendfeed'e girerken kullandığınız kullanıcı adınızı (nickname) yazın.

6. Son olarakta "Şablonu Kaydet" butonu ile değişikliklerinizi kaydedin.

Bu işlemleri yaptıktan sonra benim düzenlediğim javascript ve stiller(css) ile FriendFeed deki blog yazınıza gelen yorumları blog yazılarınızın hemen altında görebilirsiniz.

Yorumların stillerinde ve gösterim biçimlerinde değişiklik yapmak isterseniz 2. ve 3. adımdaki javascript ve css dosyalarını bilgisayarınıza indirin ve istediğiniz değişiklikleri yaptıktan sonra bu dosyaların yollarını upload ettiğiniz url ler ile düzenleyin.

Hepsi Bu :) Bol okunmalar, Bol yorumlar ;)

Not: Bu kodları blogunuza ekledikten yorumların blogunuzda görünmeye başlaması biraz zaman alabilmektedir. Telaşe mahal yok :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Blog küremizden Cankız Onur Kum'un başlattığı 23 Nisan'da Tüm Bloglar Çocukların kampanyası çerçevesinde bende blogumda geleceğimiz olan çocuklarımızdan birinin içeriğini paylaşacağımı yazmıştım.

Bu vesile ile Özel Tohum Otizm Vakfı Özel Eğitim Okulu öğrencisi 13 yaşındaki sevgili Süleyman'ın resmiyle sizleri başbaşa bırakıyor ve siz değerli okurlarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını sevgili Süleyman ile birlikte tebrik ediyoruz. Resmi incelemek için üzerine tıklayın.

Resme daha detaylı bakmak için tıklayınız
Bugün 23 Nisan, neşe dolsun Süleyman ;) neşe dolsun tüm çocuklarımız, neşe dolsun geleceğimiz, neşe ve barış dolsun tüm dünya.

Tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Önümüzdeki günlerde kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için çok güzel bir fikir düşünülmüş ve www.23nisanblog.com adresinde bir sosyal sorumluluk projesi olarak projelendirilmiş.



Tüm blog yazarı arkadaşlarımızı projeye katılmaya davet ediyorum. Çünkü çocuklarımıza yani geleceğimizi emanet edeceğimiz yeni nesile yazmayı ve okumayı sevdirebilirsek geleceğimiz için çok anlamlı ve çok güçlü bir adım atmış oluruz. Aksi taktirde halen uğraşılmayacak sorunlarla uğraşan, el aya giderken halen yaya giden bir toplum olmaktan sıyrılamayacağız :(

Peki bu blog 23 Nisan'da kimin olacak?

Evet bu yazıyı okuyan çocuklarımıza sesleniyorum :) 23 Nisan da blogumda yazar olmak ister misiniz? Bunun için16 yaşından küçük olduğunuza beni ikna edecek bilgilerinizi İletişim sayfamdaki forumdan göndermeniz , benimle iletişime geçmeniz yeterli.

Merak ediyorum, kaç gerçek başvuru gelecek. İkna edici bir başvurunun gelmeme ihtimali de var tabi ki; bu durumda çevremdeki/yakınlarımdaki bir "geceleğin yazarını" blogumda yazması için teşvik/ikna ediyor olacağım :)

Sözün Özü?

23 NİSAN'DA BU BLOG BENİM fikrini/projesini/kampanyasını destekleyelim, desteklemeyenleri uyaralım :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhaba Sevgili Okurlarım,

Sizlerle çok beğendiğim bir fikir akımını, bir iyilik akımını paylaşmak istiyorum: Faili Meçhul Kıyak (FMK) !

Blog küremizin değerli bloglarından olan Fikir Atölyesi'nin değerli yazarı, güzel insan Tunç Kılınç tarafından başlatılan bir hareket FMK.

Hareket ile ilgili yazı ve video linklerini aşağıda paylaşıyorum. Lütfen okuyun, izleyin ve çevrenizdeki insanlarla paylaşın, evet bunu yapın ! :)

Blog Yazısı: Faili Meçhul Kıyak!

Haber Videosu:


Beyaz Show Videosu:


Siz de bir Faili Meçhul Kıyak yapın, hayattan zevk alın, çevrenizdeki insanların da hayattan zevk almasını sağlayın :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Blog küremizin arka bahçesi FriendFeed de bir girdi ile "Sık sık kullandığımız, online tool diyebileceğimiz web araçlarını ve işlevlerini" yazdığımız bir liste oluşturduk. Değerli katılımlarla ortaya çıkan bu listeyi buradan da siz sevgili okurlarımla paylaşmak istedim.


Buyrun bu da linkimiz : http://friendfeed.com/e/01f5c0a8-92e1-4966-bb23-bb75b271328d/Heeyy-S-k-s-k-kulland-m-z-online-tool-diyebilece/

Not: Kullandığınız, ama listede olmayan web araçlarını siz de işlevleriyle birlikte paylaşırsanız ayrıyetten memnun oluruz :)

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek hayatınızdan pozitifliği, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Dergi.Biz 'de güzel yazılarını bizlerle paylaşan sevgili Wrzl ile "blog isimlerinde gerçek isim kullanmak" üzerine hoş bir röportaj yaptık.

Aynı ropörtaj blog kürenin takip edilesi blog yazarlarından sevgili Murat Kahraman, Nuri Çankaya, Okan Yüksel, Osman Börtücene, Ömer Enis ve Yusuf İbili ile de yapılmış ve Dergi.Biz de yayınlanmış.


Wrzl ye bu güzel paylaşımı için teşekkür ediyor ve Dergi.Biz ekibine başarılarının devamını diliyorum.


Benim de neden blogumu ismimle isimlendirdiğimi merak ediyorsanız tıklayınız.

Sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Son zamanların en güzel hedef odaklı web projelerinden biri olarak gördüğüm Blog Ödülleri için başvuru tarihi 15 Nisan dan 21 Nisan a uzatılmış.

Microsoft gibi önemli sponsorları arkasına alarak beklentilerimizi üst seviyeye çıkaran Blog Ödüllerine blogcu ya da okur (oylayan) olarak mutlaka katılmanızı tavsiye ediyorum.









Ertelemeler olsa da başvuru/kayıt süreci başarıyla yürümekte olan bu yarışmada oylama sürecinin başvuru sürecinden çok çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle oylama sürecinde olası suistimaller için gerekli önlemler kesinlikle alınmalı. Aksi halde blog küremiz de daha önceki benzer durumlarda olduğu gibi yine huzur bozucu yazıları görmeye/okumaya başlayabiliriz.

Adaletli ve başarılı bir oylama sürecinin bizleri bekliyor olması ve süreç sonunda hakeden blogların dereceye girmesi dileğiyle...

Not: Bu son yazdıklarımdan iddaa lı olduğumu çıkarmayalım lütfen :)

Tekrar Paylaşmak Üzere,
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

İşte, 1 Nisan da burdan duyurusunu yaptığım Kazaniyor.Us ile ilgili merak ettiğiniz ayrıntılar;

Nasıl Ortaya Çıktı ?
Efendim, 1 nisan sabahı sevgili dostum Hasan Ozgan ile muhabbet ederken; "Yahu hep bu gogıl bizi şakalıyor, bizde blog küreyi şakalayamaz mıyız?" sorusunun akabinde (alel acele) Kazaniyor.Us projesi çıktı orataya.

Nasıl Gelişti ?
Fikri kurguladıktan hemen sonra alan adını alıp, başvuru sayfasını hazırlayıp nihayetinde saat 18:32 de blogumdan duyurabildim, sonrasında mı, başlasın şakalanmalar ;)

İlk şakazede sevgili kuzenim Yunus ile başlayan süreç, 2 nisan 23:59 sularında son şakazede sevgili eski iş arakadaşım Emre Öktem ile sonlandı. Arada kalan süreçte tam 70 şakazedemiz oldu :) Gelen başvuru formlarında; ciddi ciddi öngörü ve tavsiyelerin yanında (FazlaMesai deki bu yazıdan olsa gerek) şakamızı anlayan blog yazarlarımız da güzel yorumlarını esirgememişler. Bazı şakazede blog yazarlarımızı da ilgili formu doldurmaya teşvik ettiğimi, zorladığımı da itiraf ediyorum :)

Beni Şakalayamadınız, Şaka Nasıldı ki ?
Bu yazım ile projemiz Kazaniyor.Us a gelen blog yazarlarımız servisi ilk test edenlerden birisi olmak için başvuru formunu doldurdular. Akabinde sayafadan ciddi bir mesaj ile ayrıldıktan sonra maillerinde şakalandıklarına dair bir mail buldular ;)

Amaç ?
Google ın bu seneki Nisan 1 şakası Virgle Mars Projesi idi. Bizde blog küre olarak bu seneki Nisan 1'i Kazaniyor.Us ile boş geçmemiş olduk :) Tabi şakazedelerimizin yüzlerindeki olası tebessüm de cabası ;)

Mesaj Kaygısı Yok muydu ?
Olmazmı, hemde iki tane;
1 Nisan yazılımcıların/programcıların bayramı olsun.
Blog yazarlarımızın da cebi artık para dolsun (1, 2, 3)

Sonuç ?
Bu nisan 1 şakası yüzünüzde ufak bir tebessüm oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Sürç-i lisan ettiysek affola..

Yardımları dokunan herkese (1,2,3) çok çok teşekkürler...

Tekrar Paylaşmak Üzere,
Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Bugün 4. ayına basan Okunuyoruz.Biz i takip ediyorsanız son zamanlarda yeni özelliklerin yayına alınmasında bir yavaşlama olduğunu hissetmişsinizdir. İşte bu yavaşlamanın nedeni üzerinde çalıştığım yeni servis olan Kazaniyor.Us

Evet yine bir İdris Cin projesi ile karşı karşıyasınız yani...

Kazanç Odaklı Servis sloganı ile önümüzdeki günlerde yayın hayatına başlayacak olan Kazaniyor.Us sayesinde blog küre için yeni bir dönem başlıyor olacak.

Ayrıntılarını önümüzdeki günlerde paylaşacağım servis sınırlı sayıda blog ile test edilecek. Sizde bu şanslı bloglardan birisi olmak istiyorsanız hemen başvurunuzu yapın !

Şimdiden Blog Küre için hayırlı olması dileğiyle...

(Güncelleme: Konuyla ilgili detayı buradan öğrenebilirsiniz. )

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son 2 yılın belkide en hızlı gelişen sanal mecrasıdır Blog Küre. Durum böyle olunca Blog Küre bazlı güzel servislerin/sitelerin sayısı ülkemizde de gün geçtikçe artıyor.

Blog Yazarları, Blograzzi, Bloglama, Bloglardan ve Okunuyoruz.Biz derken işte yeni blog küre odaklı projemiz; Blog Ödülleri


Yaklaşık 1 Hafta önce lanse edilen Blog Ödülleri sevgili Eray Endeş 'in projesi.

Hani Vizyontele'de Yılmaz Erdoğan ın bir cümlesi vardır ya; "Şerefsizim benim aklıma gelmişti". İşte tam bu cümlelik bir proje Blog Ödülleri. Tabi düşünmeyi aşıp projeyi uygulayan sevgili Eray Endeş'i tebrik ediyorum. Çünkü kendisi Bloglama dan sonra blog dünyamıza yine çok güzel bir proje daha kazanmış oldu.

Cevabı çokta zor olmayan "Blog Ödülleri Nedir Ne Değildir?" sorusunun cevabına ve detaylara proje blogundaki Blog Ödülleri nedir? (Kısaca:) yazısından ve önümüzdeki günlerde gelecek yazılardan ulaşabilirsiniz.

Blog Ödülleri ile artık blog dünyamız yepyeni bir heyecan daha kazanmış görünüyor.

Ben derim ki; Nisan'a kadar blogunuzun yarışacağı kategoriye karar verin, Blogunuzu Ödüllendirin ;)

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla

Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Okunuyoruz.Biz yayın hayatındaki 3. haftasını doldurdu ve dolayısıyla da blog dünyamızla ilgili kayda değer istatistikleri paylaşmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki paylaşacağım bu istatisitkler çok rahatlıkla servisin önyüzünden ulaşabileceğiniz istatistikler.

1 Ocak 2008 den itibaren 21 Ocak 2008 günü bitimine kadar ki 21 günde; servisimizi 205 blog kullandı ve bu bloglarımızın 18.000 e yakın yazısı 1.000.000 küsür kere okundu. Umarız bu okunma sayısına bir nebze de olsa servisimizin de katkısı olmuştur.

Bu verilere tahminlerimizden çok daha erken ulaştık, tabi bunun sonucu olarak ta yoğun kullanım nedeniyle servisimizi bir ara durdurmak ve altyapıyı yenilemek zorunda bile kaldık. ( 1, 2 )

1 Ocak tarihinden beri gelen eleştirileri analiz ederek ve planlarımıza sadık kalarak yaptığımız çalışmalar sonucu servisin yeni versiyonunu yayına aldık. Okunuyoruz.Biz e yeni neler eklendiğini servis blogundaki ilgili yazıdan öğrenebilirsiniz.

Servisi kullanan blog yazarlarımıza teşekkür ediyor, ilerleyen süreçte okunmalarına daha çok katkıda bulunmak için çalıştığımızı bildirmek istiyorum.

Halen gelişimi devam eden Okunuyoruz.Biz in ilerleyen süreçte blog dünyamız için çok daha faydalı olması dileğiyle...

Tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin,

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla

Not: Yoğunluk olarak normale dönmeye başladığımda çeşitli konulardaki yazılarıma eski sıklıkta devam edeceğimi umuyorum. Anlayışınız için teşekkürler...
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

1 senelik blog yazarlığımda blogumda kişisel paylaşımlarda bulundum ve yeni girişimleri inceleyip analiz ederek sizlere duyurmaya çalıştım.

Yine burada, bu sefer yepyeni ve kullanılmamış koskoca bir senenin ilk gününde yine bir girişimden siz değerli okurlarımı haberdar etmek istiyorum. Beni blog dünyamızdan belli bir süre alıkoyan ancak bu açığı fazlasıyla kapatacak bir girişim :)

Sizlere duyurmaktan mutluluk duyduğum bu girişim; 2,5 aydır üzerinde çalıştığım, son 1 haftadır alfa ve beta testleri tamamlanan, 2007 sonuna ancak yetiştirebildiğim kendi girişimim olan: Okunuyoruz.Biz

Bloglarımızı ve blog yazılarımızı kaydedip yeni okuyucular kazandığımız siteler/servisler varken (haklı olarak) "bu da nereden çıktı?" diyebilirsiniz. Sanırım Okunuyoruz.Biz in farkını anlamak için Hakkında sayfasını okumamız gerekiyor.

Şimdiye dek nasıldı?

Sosyal imleme sitelerine yeni yazılarımızı ekleyerek daimi okurlarımız dışında yeni okurlar kazanma ve (açıkçası) trafik çekme isteğimiz aşikar. Benim gibi çoğu blog yazarının da sosyal imleme sitelerini kullanma amacı bu olsa gerek. Ancak bu işin manuel olması ve her yazı için tekrar gerektirmesi biz yazarları pes noktasına getirebiliyor. Her ne kadar manuel bir işlem olsa da ben kendi adıma sosyal imleme sitelerimizin katkılarını yadırgayıp nankörlük yapmak istemiyorum. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da sosyal imleme sitelerimizi (Oyyla, Tusul gibi) kullanmaya devam... ;) Fakat sizde, bahsettiğim şekilde kullanım sırasındaki zaman kaybına hak vereceksinizdir.

Kendimizi tanıtma gayretinde olduğumuz diğer platformlar ise genel blog servisleri. Başta Blograzzi olmak üzere Technorati, MyBlogLog ve BlogCatalog bu servislerin önde gelenleri. Genel blog bilgilerimizi ve genel istatistiklerimizi paylaştığımız bu servisler sayesinde de her geçen gün yeni yeni okurlar kazanabiliyoruz.

Peki Okunuyoruz.Biz ne yenilik getirdi ?

Okunuyoruz.Biz içerik odaklı bir blog servisi demiştim. Bunu biraz daha açarsam, blogunuzun genel bilgilerinden ve genel istatisitklerinden ziyade blog yazılarınız ve yazılarınızın istatistikleri Okunuyoruz.Biz için çok daha önemli. Blog yazıları ve yazıların okunma istatistikleri servisin odak noktası. Amaç ise servise kayıtlı blogların yazılarının popülerliğini ölçmek ve (yeni) okuyucularıyla buluşturmak. Bütün bunları yaparkende blog yazarına zaman kaybettirmemek ve böylece yazarın içeriğe daha fazla odaklanmasına olanak vermek. Bu kurguyla getirilen yenilik "otomatize edilmiş bir servis ile yazarlara zaman harcamadan yazılarını tanıtma imkanı vermek".

Hmm, peki ya istatistiki bilgilerimin güvenliği ?

Bu konu çok hassas bir konu, özellikle de Facebook un güvenilirliğinin zedelendiği bugünlerde. Bu konuda duyarlı olmanız gayet güzel, bilgilerinizin ne şekilde saklandığına ve ne doğrultuda kullanılacağına Okunuyoruz.Biz - Kullanım Sözleşmesi sayfasından bakabilirsiniz.

Tamam ikna oldum, blogumu servise nasıl eklerim?

Servise üye olup "Bloglarım" sayfasından blogunuzu birkaç genel bilgisiyle servise ekliyorsunuz. Sonra yazılarınızın okunma bilgilerinin ölçülebilmesi ve Okunuyoruz.Biz sayfalarında listelenebilmesi için blogunuz tasarımına uygun bir sayaç tasarlayıp kaydediyorsunuz. Kayıt işleminden hemen sonra size bir kod (script) parçası veriliyor. Bu kod parçasını belirtilen (ya da istediğiniz ) şekilde bloğunuza ekliyorsunuz. Bundan sonra yapmanız gereken bloğunuza ve yazılarınıza odaklanmak. Yazılarınız okundukça, Okunuyoruz.Biz listelerinde üst sıralara tırmandıkça size ziyaretçi ve okur göndermek bize kalıyor ;)

İyi de ben blog yazarı değilim ki !

Ben blog yazarı değilim, (şimdilik) sadece okurum diyorsanız; en popüler blog yazılarına saniyeler içerisinde ulaşıp yeni yeni bloglar ve yeni popüler yazılar keşfedebilirsiniz.

Yok ben blog dünyasını halen takip etmiyorum, bu yazınızı da rastlantı eseri okuyorum diyorsanız; benden söylemesi, çok şey kaçırıyorsunuz ! Güzel bir başlangıç için bugünün en popüler yazıları sizi bekliyor.

Önemli notlar !

Okunuyoruz.Biz henüz beta sürecinde bir proje ve gelişmesi sürekli devam ediyor. Tüm çalışmalarımız sizlere en iyiyi verebilmek adına. Beta sürecini aşana kadar bazı aksaklıkların üstesinden birlikte gelmeye çalışacağız.

Proje hakkındaki tüm gelişmeleri ve güncellemeleri Blog.Okunuyoruz.Biz servis blogundan takip edebilirsiniz.

Servis, beta süreci ve devam eden gelişme süreci nedeniyle bazı Web 2.0 öğelerini (RSS, Ajax gibi) bünyesinde barındırmıyor. Bu süreç sonunda rahatlıkla Web 2.0 projesi diyebileceğimiz, şimdikinden çok daha fazla işlevi blog dünyasına sunan, gerçek bir içerik odaklı servis konumuna gelmek istiyoruz.

Sonuç ?

Yeni yıl ile birlikte yayın hayatına başlayan Okunuyoruz.Biz in blog dünyasında kaliteli içeriği ön plana çıkartan, popüler yazıların takip edildiği, ilerleyen süreçte popüler olmayan yazılarında okur çekeceği bir servis haline gelmesini amaçlıyoruz.

Servisi kullanırken karşılaştığınız hataları, eksikleri, beğenmediğiniz noktaları, olumlu/olumsuz eleştirilerinizi, öneri ve tavsiyelerinizi Okunuyoruz.Biz İletişim sayfasından iletebilirsiniz.

Okunuyoruz.Biz in tüm blog dünyamız için hayırlı ve faydalı olması dileğiyle...

Tekrar Paylaşmak Üzere,

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Dün (06.11.2007) yapılan Türkiye Blog Konferansı 2007'ye katılan şanslı blog okur/yazarlarından biri de bendim.



Dolu dolu ve bir o kadar da samimi bir atmosferde geçen konferans biz blog dünyası mensuplarını BarCamp İstanbul etkinliğinin ardından bir kez daha bir araya getirdi. Yanlız bu kez ufak bir farkı vardı, oda etkinliğin Microsoft ana sponsorluğunda düzenlenmesi. Microsoft Türkiye'yi blog dünyamıza ilgi duyar halde görmek gerçekten olumlu bir sinyal.

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan'ın açılış konuşmasıyla başlayan konferansta; Mert Ulaş, Arda Kutsal, Alemşah Öztürk, Murat Buyurgan ve Selim Tuncer birbirinden değerli konuşmalar yaptılar. Eda Suner, Devletşah Özcan, Tunç Kılıç, Özgür Alaz ve Alper Akcan Microsoft Türkiye Teknoloji Pazarlama Yöneticisi Mehmet Nuri Çankaya eşliğinde gerçekleştirdikleri paneller ile başarılarından bahsedip biz katılımcılardan gelen sorularla birlikte de güzel ve faydalı bir fikir alışverişine olanak sağladılar.

Konferanstaki zaman yetersizliği zaten katılan herkesin dikkatini çekmiştir ki; seneye etkinliğin haftasonu olmak üzere cumartesi-pazar iki güne yayılacak şekilde yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Blog dünyasında sanal tanışıklık içinde olduğumuz değerli blog yazarı dostlarımızdan bazıları ile yüzyüze tanışmak ve sohbet etmek gerçekten çok keyifli idi.

Dolu dolu ve kaynaştırıcı bu etkinlik için emeği geçen ve katılan herkese çok teşekkür ediyorum.

İşte konferans hakkında daha detaylı bilgiler bulabileceğiniz blog yazıları; Not: yeni yazılar düştükçe listeyi güncelleyeceğim.

» Devletşah : Microsoft Blog Konferansı 2007′nin Ardından
» Güneşin Tam İçinde : Türkiye Blog Konferansı 07 ( Detaylı bir yazı )
» Eda Suner : Türkiye Blog Konferansı 2007′den Haberler
» Antifit : Türkiye Blog Konferansı 07
» Çağlayan Arkan : Türkiye Blog Konferansı'07 ( Video )
» Çağlayan Arkan : Türkiye Blog Konferansı '07 ve TRT Bilişim Rüzgarı Programı

Tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin,

Paylaşmak üzere...

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Merhabalar,

Sevgili Volkan Özçelik tarafından mimlenmişim, mim dalgasının konusu ise; beni en iyi yansıtan şiir ya da dörtlük. Volkan Özçelik pas atarda almaz mıyım, buyrun bu da benim şiirim;


SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Yahya Kemal


Sıra geldi bu güzel pası aktarmaya, pasım sevgili Hüseyin, Atakan Eser, Hasan Ozgan ve gelecek vadeden genç blogcu Yunus'a...

Tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin, Paylaşmak üzere...

Sevgi ve Saygılarımla
Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

27 Eylül 2007 itibariyle beta yayın hayatına başlayan ve blog dünyamız için güzel bir kaynak haline geleceğini düşünüdüğüm bir web girişimini paylaşmak istiyorum sizlerle; Takipci.Net

Takipci.Net sevgili Feyzullah Ceylan'ın projesi ve bu girişimini hayata geçirdiğini Yeni Web Projem “Takipci.Net” Yayında başlıklı yazısı ile bloğunda duyurmuştu bizlere.

Fikrin ortaya çıkışında ki ana felsefeyi Feyzullah Ceylan şu şekilde açıklıyor ;

“Bir web sitesi olsun, gündemle ilgili bir sürü güzel haberle dolu blogları Takip etsin, bir süzgeçten geçirsin ve tek bir sayfada yayınlasın. Ama blog sahiplerini mağdur etmesin, insan emeğine en büyük darbeyi vuran kopyala yapıştırdan muzdarip bırakmasın, aksine, fazladan ziyaretçi sağlasın, blogunu tanımayanlara tanıtsın, blog camiası ile blog takip etmeyen insanları barıştırsın, kaynaştırsın. Herkes kardeş olsun :-)”

"Peki bu felsefe ne derece hayata geçirilmiş ?" sorusunun cevabını da aşağıdaki açıklamalar da bulabiliyoruz;

"Takipci.Net şöyle işler: RSS okuyucularımızdaki sayıları gittikçe artan (Şuan 100 civarı olan ) blogu takip ediyoruz, beğendiğimiz haberlerle ilgili bir resim ve kısa bir tanıtım yazısı ile bildirim oluşturuyoruz, bu bildirimin altına ise ilgili haberin yayınlandığı blog adresine bir link yerleştiriyoruz, haberi beğenen ziyaretçi detaylarını öğrenmek için linke tıklayarak daha fazlasını ilgili blog sayfasına giderek oradan okumuş oluyor. Aynı zamanda haberler etiketleniyor ve sağ taraftaki menüde bulunan etiket bulutundan istediğiniz etikete tıklayarak ilgili haberlere de ulaşabiliyorsunuz.

Bizim burada dikkat ettiğimiz haberler, birkaç link verilerek ve birkaç kelime yazılarak geçiştirilmiş haberler değil. Blogculuğun ruhu olan, haber üzerine yorum yapılmış ve kafa yorulmuş, haberleri daha çok tercih ediyoruz."

Kesinlikle sağlam bir felsefeye sahip olduğunu düşündüğüm Takipci.Net; bu felsefeyle örtüşen yapısıyla giderek kirlenen ve içeriğe saygının azaldığı blog dünyasında bir filtre konumuna gelebilir.

Dahası Takipci.Net sayesinde RSS takibimizde bulunmayan blogların seçkin yazılarını da yakalama şansımız artıyor .

Bir diğer önemli nokta da; RSS reader larda takip edilen blog sayısı belli bir miktara ulaşınca (kişiden kişiye değişir bu) hepsini takip etmek güçleşiyor ve okunası yazılar da gözümüzden kaçabilyor bazen. Bu nokta da blog dünyasını takip etmemiz de Takipci.Net önemli bir misyon da üstlenmiş gibi gözüküyor.

Takipci.Net blog dünyasındaki okur-yazar buluşmasını daha kolaylaştıracağa benziyor. Çünkü okurlar belli kriterlerce seçilmiş yazılarlarla buluşurken, yazılarına emek harcayan blog yazarları da ( bu yazarlardan biri de ben oluyorum :) ) yeni bir platform da daha paylaşımlarını sunma şansını yakalayabilecekler.

Takipci.Net belirttiğim gibi henüz beta aşamasında, dolayısıyla teknik ve tasarımsal olarak birçok açıdan eleştirmek mümükün olabilir. Zaten ilerleyen süreçte tasarım ve altyapı bakımından çok daha iyi bir Takipci.Net 'in bizleri ağarlamaya devam edeceğinden kuşkum yok. Bu yüzden yazımda işlevsel ve tasarımsal eleştiri ve anlizden ziyade içeriğe ve felsefeye değinmeye çalışım. Proje ile ilgili gelişmeleri de Blog.Takipci.Net ten takip ediyor olacağız. Değerli felsefesi ve başarılı Takipci.Net projesi ve için Feyzullah Ceylan'ı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Eğer blog yazarıysanız ve siz de blogunuzun Takipci.Net editörleri tarafından takip edilmesini ve bazı haberlerde blogunuza link gönderilmesini istiyorsanız Takipci.Net iletişim sayfasından blog ve besleme(feed) adresinizi verebilirsiniz.

Yok yazar değilim şimdilik okuyorum diyorsanız Blog dünyasını Takipci.Net ile daha net takip Edin !

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

Devamını Okuyun »

Herkese Merhabalar,

İşte yepyeni bir mim dalgası ile karşınızdayım; Beş soruda bloğumla beni aydınlatır mısınız?

Ana tema şu; blog sahibi bloğu ile ilgili merak ettiği 5 soruyu blog dünyasından seçtiği 5 blog yazarına yöneltiyor ve bloğu ile kendisini aydınlatmasını rica ediyor ve etkileşim başlıyor. Mim dalgamızın daha önceki "Beni Kritize Et!" mim dalgasından farkı, blog sahibi kişinin cevap aradığı 5 sorunun sorgulanmasını sağlayabilmek.

İşte benim cevap aradığım 5 soru;
1-) Bloğumu/yazılarımı neden okuyorsunuz ?
2-) Bloğuma ilk geldiğinizde nasıl bir izlenimle ayrıldınız ya da bu ilk gelişiniz ise nasıl bir izlenim ile ayrılıyorsunuz?
3-) Daha önce bloğumu okuduysanız nasıl bir beklenti içinde (tekrar) geliyorsunuz?
4-) Bir okur olarak bloğumdan neler umuyor, neler buluyorsunuz?
5-) Siz okurlarıma bloğumda başka neler ( içerik, işlevsellik vs. ) sunmalıyım?

Peki şimdi bu mim dalgası da nereden çıktı ?

Hemen izah edeyim. Bir önceki "Neden Blog Yazıyoruz, Okurlarımız Ne Umuyor Ne Buluyor ?" isimli yazımda neden blog yazdığıma ve blog dünyasındaki yazar-okuyucu ilişkisinde kritik olarak gördüğüm noktalara değinmeye ve nacizane tavsiyelerimi yeni blogcu arkadaşlara sunmaya çalışmıştım. Yazımın akabinde de siz sevgili okurlarıma daha iyi bir blog sunabilmek için 5 soru yöneltmiş ve yorumlarınızı, görüşlerinizi istemiştim.

Yazımı yazmış güzel güzel gelen yorumları beklerken ve gelen yorumları okurken sevgili Hüseyin ortaya böyle bir mim dalgası fikri atıverdi aşağıdaki yorumuyla;

"İdris Bey merhaba,
Gerçekleşir mi bilmem ama aynı soruların bir çok blogcunun kafasını kurcaladığı varsayımıyla şöyle de bir önerim var: Geçen yıl olan beni kritize et mim dalgası gibi bu sorulara cevap verecek olanlar eğer kendi bloglarında bu soruları yazarsa bir iade-i ziyaret sebebi olarak görüşlerimizi yazalım ve böylece daha iyi blogcu olalım:)

Siz de aynı sorulara benim bloğum için cevap verirseniz hem bu dalga dalga başlamış olur, hem de ben de kendi adıma çıkarımlarda bulunmuş olurum:)"

Yani, blog dünyamız ve biz blog yazarları için gerçekten faydalı olacağına benim de can-ı gönülden inandığım bu mim dalgasının fikir babası; sevgili Hüseyin.

Sözü daha fazla uzatmadan mim dalgamızın başlangıç noktası olarak Hüseyin arkadaşımızın bloğundan başlıyor ve "Siz de aynı sorulara benim bloğum için cevap verirseniz hem bu dalga dalga başlamış olur, hem de ben de kendi adıma çıkarımlarda bulunmuş olurum:)" haklı talebini yerine getiriyorum.

İşte sorular, işte cevaplarım;

1-) Bloğumu/yazılarımı neden okuyorsunuz ?
Cevap: Bloğunuzu yazıma yaptığınız yorumlar sayesinde tanıma fırsatı buldum. Yeni bir okurunuzum yani.

2-) Bloğuma ilk geldiğinizde nasıl bir izlenimle ayrıldınız ya da bu ilk gelişiniz ise nasıl bir izlenim ile ayrılıyorsunuz?

Cevap: İlk olarak 3 gün önce geldiğim bloğunuzda gerçekten ilgimi çeken yazılarınız olduğunu farkettim. Blog dünyasına araştırma mahiyetinde ( tez çalışmanız sayesinde ) güzel içerikler kazandırabileceğiniz izlenimiyle ayrılmıştım. Aynı izlenimlerim devam ediyor.

3-) Daha önce bloğumu okuduysanız nasıl bir beklenti içinde (tekrar) geliyorsunuz?
Cevap: Her ne kadar yeni bir okurunuz olsam da blog dünyası ile rehber niteliğinde yeni yeni içerikler paylaşacağınız yönümde bir beklenti oluştu bile :)

4-) Bir okur olarak bloğumdan neler umuyor, neler buluyorsunuz?

Cevap: Bu sorunun cevabı için biraz daha zaman gerekiyor olsa da yukarıdaki beklentimi bir kaç yazınızda bulduğumu söyleyebilirim.

5-) Siz okurlarıma bloğumda başka neler ( içerik, işlevsellik vs. ) sunmalıyım?

Cevap: Kendi bloğum da fazlasıyla olduğu gibi, bloğunuzda da bir tasarım yenilenmesine ihtiyaç var bence. Yeni tasarımınızla birlikte en çok okunan yazılarınıza yer vermeniz ve yazılarınıın sosyal imleme sitelerine eklenebilmesini sağlamanız faydalı olabilir düşüncesindeyim.

Nihayet sorular ve cevaplar bitti, sevgili Hüseyin umarım bu 5 soruda bloğunuzla sizi aydınlatabilmişimdir. Nice başarılı bloglamalara.

Orta sahada topu kaptım ve sıra geldi verilecek akıl dolu paslara...

1-) "İnternet ile değişen iş ve pazarlama modelleri hakkında" paylaşımlarını esirgemeyen, web 2.0 deyince aklıma ilk gelen isimlerden; sevgili Arda Kutsal,

2-) Blog dünyamızdaki İnteraktif Yaklaşım'ın adı; sevgili Murat Buyurgan,

3-) Uzaklardan, okyanus ötesinden teknolojik ve hayata dair dalgalanmalar gönderen; sevgili Türker Keskinpala (Okyanus Ötesi),

4-) Blog dünyamızın en rütbeli ve en tecrübeli komutanlarından sevgili Nahnu,

5-) Tükenmez enerjisiyle sürekli yazabilen ve "bir de bir hanımefendi tarafından aydınlatılayım" dediğimde aklıma gelen ilk blogcu; sevgili Eda Suner

Beş soruda bloğumla beni aydınlatır mısınız?

Üç yanlış bir doğruyu götürmüyor ve boş bırakmamak koşuluyla cevaplara istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.

Bakalım verilen bu ara pasları ne zaman yerini bulacak ve gollerin ardından (bu arada kaleye istediğiniz mesafeden istediğiniz sertlikte şut atabilirsiniz, özellikle de köşelerden ve yerden( tasarım bakımından) oldukça zayıf olduğumu söyleyebilirim ) bu mim dalgalanması Meksika dalgasına dönüşecek mi? Bekleyip göreceğiz, belki de çok fazla beklemeye gerek kalmayacak :).

Aslında tarafından aydınlatılmak istediğim o kadar çok blogcu daha var ki, maalesef 5 le sınırlandırabildim ancak mimleme listemi :( Ancak mimlemediğim bloglar, yani pas atamadığım oyuncular da sahaya girip gol atabilirler yani.

Ayrıca siz değerli okurlarımın da görüşlerini, cevaplarını unuttuğumu sakın sanmayın, bir önceki yazıma cevaplarınızı halen bekliyorum.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.
Devamını Okuyun »