"Dünya mimarlarının reisi/ dönem mühendislerinin başı" olarak ünlenen Mimar Sinan,
eserleriyle 450 senedir aramızda.
Mimar Sinan, Koca Sinan diye de anılan, Kanuni Sultan Süleyman dahil üç büyük Osmanlı
padişahı döneminde yaşamış, dünyanın en büyük mimar ve yapı sanatçılarından. Mimar
Sinan, 1490’da, Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. Sinan, 92 camii, 52 mescit,
57 medrese, 7 darül-kurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu,
8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser
vermiştir. Başyapıtı, "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi'dir.
Sinan "Çıraklığımı İstanbul'daki Şehzade Camii'nde yaptım. Kalfalığımı da Süleymaniye
Camii'nde tamamladım. Fakat bütün gücümü bu Sultan Selim Han camiinde sarf edip
ustalığımı ayân ve beyân ettim." demiştir.
Mimar Sinan'ın Hayatı
22 yaşında, Yavuz Sultan Selim’in hükümdarlığı sırasında başlatılan ve Rumeli'de
olduğu gibi Anadolu'dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir uygulama nedeniyle
İstanbul'a gelişinin ardından, orduya asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağı'na giren
ve dülgerliği öğrenen Sinan, burada, yapı işlerinde de görev alırken, çağın önde
gelen mimarlarının yanında çalışma fırsatını da elde etti.
1514'te Çaldıran Savaşı ve 1516 – 1520 arasında yapılan Mısır seferlerinden sonra,
İstanbul'a dönüşünün ardından Yeniçeri Ocağı'na alınan Sinan, Kanuni döneminde,
1521'de katıldığı Belgrad, 1522'deki Rodos seferlerinden sonra subaylığa yükseldi.
1526 yılında, yayabaşı olarak çıktığı Mohaç seferinden sonra, cephane sorumlusu
görevi verilen Mimar Sinan, 1529'da Viyana, 1529 - 1532 arasında Almanya, 1532-1535
arasında da Irak’a düzenlenen, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı. Son Bağdat
seferinde, Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması,
Sinan’a haseki ünvanını getirdi. 1536'da Pulya seferlerinin ardından çıkılan, 1538
yılındaki Moldova seferinde, Prut Irmağı üstünde yaptığı bir köprüyle dikkatleri
üstüne çekerek, Yüksek Dergah Mimarları Başkanı olan ve 1539’da, Mimar Acem Ali'nin
ölümü üzerine onun yerine Saray Başmimarı olan Sinan, ölümüne kadar, güncel devlet
sisteminde bayındırlık bakanlığı adını almış bu görevi sürdürdü.
Daha sonra ordunun yapı ihtiyacını karşılamaya yönelik kollarda çeşitli görevler
üstlenen ve bu çalışmalarıyla öne çıkan Sinan, katıldığı yapım ve onarım çalışmalarıyla
ve orduyla birlikte sefere gittiği yerlerde gözlemlediği farklı mimari yapılarla
kendini eğitti.
Osmanlı'nın en güçlü çağında yaşayan ve Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III.
Murat olmak üzere, üç padişah döneminde mimarbaşılık eden Mimar Sinan, imparatorluğun
gücünü simgeleyen mimarlık başyapıtlarının tasarlanıp uygulanmasında en büyük rolün
sahibiydi.
Elli yıla yakın süreyi kapsayan, Osmanlı Devleti’nde yaptığı mimarlık görevi boyunca,
yapılarında gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle, zirveye taşıdığı
Osmanlı - Türk mimarlığının bireşim sürecini tamamlayarak, arayış aşamasından, klasik
döneme geçiren ve hem Doğu, hem Batı ile ilişki içinde oldu. Anadolu ve Akdeniz
kültürlerine sahip çıkan bir Osmanlı - Türk İslam mimarlık bileşimi ortaya çıkaran
Mimar Sinan, birçoğu İstanbul’da olan, üç yüz elliyi aşkın yapının baş mimarlığını
üstlendi.
Devrin Mühendisi, Dünya Mimarlarının Başı
Bu tarzıyla, "ser mimârân-ı cihan ve mühendisân-ı devran, dünyadaki mimarların ve
zaman içindeki mühendislerin başı" şeklinde anılan Sinan’ın yapılarının çoğunun,
400 sene sonra bile ayakta duruyor, hatta kullanılıyor olması, onların taşıyıcı
sistemlerine olduğu kadar temellerine de özen gösterilmiş olmasındandır. Mimar Sinan’ın
klasik dönem olarak adlandırılan mimarlık anlayışı Ayas, Şecca, Acem Ali, Küçük
Sinan, Davut Ağa, Ahmet Ağa, Kemalettin, Yusuf Mehmet Ağa, Süleyman Ağa, Muslihittin,
Hüseyin Çavuş, Hacı Hasan, İbrahim gibi mimarlar tarafından sürdürülmüştür. İstanbul'un
su sorununu çözmekle görevlendirilen Sinan’ın mühendis yanı su yolları ve köprüleri
yaparken ortaya çıktı. Bentleri, tünelleri, su yolları ve su yolu kemerleriyle,
biriktirme ve dağıtma yapılarıyla, uzunluğu 50 kilometreyi aşan ve Kırkçeşme adıyla
anılan su yapılar inşa eden Sinan, bu yapıların bazılarında zamanın mühendislik
bilgilerini de aşan çeşitli tasarımlara imza attı.
Hünkâr, paşalar ve özellikle saraya damat olan zengin vezirler tarafından, siyasal
gücün aracı olarak kullanılan anıtsal mimari desteklenmesiyle, Mimar Sinan’a bağlı
olan Hassa Mimarları Ocağı, devletten her türlü yardımı görerek, rahat bir ortamda
çalışma olanağı buldu ve anıtsal yapılar çok kısa süreler içinde inşa edilebildi.
O dönemin Avrupası’nda, Roma’da inşası 160 yıl süren San Pietro Katedrali ve Londra’da,
Sir Christopher Wren tarafından, 40 yılda tamamlanabilen St. Pauls Katedrali göz
önünde bulundurulduğunda, Sinan’ın, İstanbul’daki Süleymaniye Külliyesi’ni 7, Edirne’deki
Selimiye Camisi’ni de 6 yılda tamamlamış olması, 16. Yüzyıl Osmanlı mimarlık ve
yapı kurumlarının hızlı ve verimini kanıtlar.
9 Nisan 1588'de İstanbul'da öldüğünde ardından yüzlerce mimari eser bırakan
Mimar Sinan’ın beyaz taşlı, sade bir yapı olan türbesi, Süleymaniye Külliyesi’ndeki,
Haliç duvarının önündedir. 1982'de, daha sonradan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi olmak üzere oluşturulan üniversiteye onun adı verildi.
Eserleri
Mimar Sinan'ın eserlerinden bazıları şunlardır:
Selimiye Camii
Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" dediği Selimiye Camii, gerek
Mimar Sinan'ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli baş yapıtlarından biridir.
Caminin kapısındaki kitabeye göre yapımına 1568 yılında başlanmıştır. Caminin 27
Kasım 1574 Cuma günü açılması planlanmışsa da ancak II. Selim'in ölümünün ardından
14 Mart 1575'te ibadete açılmıştır.
Bir tepe üzerinde bulunan Selimiye'de daha önceki hiçbir camide, ya da antik çağ
mabedinde görülmemiş bir teknik kullanılmıştır. Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl
kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselmesine rağmen, Selimiye Camii 43,25
metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe 8
sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuştur.Kasnak, filayaklarına 6 metre genişliğinde
kemerlerle bağlıdır. Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği genişlik ve ferahlıkla
birlikte mekanın bir kerede kolayca anlaşılmasını sağlar. Kubbe aynı zamanda camiinin
dış görünüşünün ana hatlarını da belirler.
Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" dediği Selimiye Camii, gerek
Mimar Sinan'ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli baş yapıtlarından biridir.
Süleymaniye Camii
Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında inşa
edilmiştir.Mimar Sinan'ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye
Camii, medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan
Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.
Şehzadebaşı Camii
İstanbul'un Şehzadebaşı semtinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Saruhan valisi
iken 1543'de 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Mehmet adına yaptırılmıştır.
18,42 metrelik kubbesi 4 büyük yarım kubbeye yaslanır. Şadırvan avlusu 12 sütunda
16 kubbelidir. İkişer şerefeli çift minaresi vardır. İmaret ve medrese, tabhane,
türbeler cami bahçesinde ve arka sokaktadır.
İstanbul'un Şehzadebaşı semtinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Saruhan valisi
iken 1543'de 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Mehmet adına yaptırılmıştır.
18,42 metrelik kubbesi 4 büyük yarım kubbeye yaslanır. Şadırvan avlusu 12 sütunda
16 kubbelidir. İkişer şerefeli çift minaresi vardır. İmaret ve medrese, tabhane,
türbeler cami bahçesinde ve arka sokaktadır.
Haseki Camii
Haseki Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Haseki ile Cerrahpaşa semtleri arasında
Avratpazarı'nda bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan tarafından Kanuni
Süleyman'ın eşi Haseki Sultan için 1538-1551 arasında tamamlanmıştır.
Mihrimah Sultan Camii
Mihrimah Sultan Camii İstanbul'un Edirnekapı semtinde surların hemen yanında bulunan
cami Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan tarafından 1562-1565 yılları
yaptırılmıştır.
Dikdörtgen planlı caminin etrafında medrese, mektep, türbe, hamamları vardır. 37
m yükseklikteki kubbe üçer kemere yaslanır, yanlarda ikişer sütun, sağ ve solda
3 kubbe ve mahfelleri bulunur. Mihrap ve minber taş işçiliğiyle yapılmıştır.
Rüstem Paşa Camii
Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden ve aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa
için Mimar Sinan'a yaptırıldı (1561). Caminin yerinde önce Halil Efendi Mescidi
vardı. Bu mescidin yeri çukurda kaldığı için Mimar Sinan, mescidin altına dükkânlar
yaparak bir subasman meydana getirdi. Rüstem Paşa Camii, mescidin yerinde kuruldu.
Sokullu Mehmet Paşa Camii
Sokollu Mehmet Paşa Camii İstanbul'da Unkapanı köprüsünün Galata ayağının dibinde,
Azapkapı semtinde yer alan camidir. Mimar Sinan tarafından 1578'de Sokollu Mehmet
Paşa adına yapılmıştır. Selimiye Camii stilinde yapılmış olan caminin altı mahzendir.
Denize yakın camiler içinde sağlam temellidir. Giriş kapısı köprü tarafında olup
caddeden gelinen bir patikadan dönülerek girilir.
Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın İstanbul Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa
yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden
biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık yapan Sırp asıllı Sokollu Mehmet Paşa adına
1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır. 1567 yılında Sokullu Mehmet Paşa tarafından
yaptırılmıştır. En önemli özelliği dünyada sadece bir eşinin daha bulunduğu minaresidir.
Minare yekpare taştan oyularak yapılmış olup bu tip minare bir de Mısır'da bulunmaktadır.
Kılıç Ali Paşa Camii
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali tarafından Tophane semtinde 1580 yılında yaptırılmıştır.
Türbe, medrese ve hamamdan oluşan bir de külliyesi vardır.
Kubbenin iki yanındaki yarım kubbeler, diğer iki yanındaki kemerler ve destek duvarlarıyla
cami Ayasofya'nın küçük boyutta bir kopyasıdır. Mihrap tarafındaki çiniler İznik'in
parlak döneminin ürünüdür. Ayasofya'nın model alınmasının ardındaki sebep bilinmemektedir.
Kara Camii
Kara Camii, Sofya’da 1528 yılında Kanunî Sultan Süleyman’ın emri ile Mimar Sinan
tarafından yapılan, 1903 yılında kiliseye çevrilen cami. Bulgaristan'da bügünkü
kilise Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi olarak bililniyor. İlk önce Koca Mehmet Paşa
Camii, sonra İmaret Camii olarak bilinir, sonra minaresinin kara taşlarından dolayı
Kara Camii olarak bilinir.
Ahi Çelebi Camii
Ahi Çelebi Camii Fatih ilçesinin Eminönü semtindeki bir camidir. İstanbul Ticaret
Üniversitesi'nin arkasında,
Yoğurtçular sokağındadır. Bu cami Evliya Çelebi'nin "şefaat ya Rasulullah" yerine
"seyahat ya Rasulullah" rüyasını gördüğü camidir. Basık kubbeli, taş-tuğla yapımı
olup, kubbe kasnağı demirden bir çemberle çevrilidir. Kapısına merdivenlerden çıkılır.
Sinan Paşa Camii
Cami Beşiktaş İskelesi karşısında yer alır. 1550-1553 yılları arasında Osmanlı Donanması'nın
Kaptan-ı Deryası olan Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Sinan Paşa 1553 yılında
öldüğünde cami inşa halinde bulunmaktaydı. O yüzden Sinan Paşa Üsküdar'daki Mihrimah
Sultan Camisi'ne gömüldü. Cami ise 1555 yılında tamamlandı.
Eski Valide Camii
II. Selim'in eşi, III. Murat'ın ise annesi Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan'a
1583 yılında yaptırılmıştır. Külliye cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, kervansaray,
hamam, darülkurra, darüşşifadan oluşur.
Ferhad Paşa Camii
1575 yılında Ferhat Paşa tarafından Çatalca tepesinin eteğine Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.
Molla Çelebi Camii
Fındıklı Camii olarak da bilinir. Molla Mehmet Çelebi tarafından 1589'da yaptırılmıştır.
Nişanci Paşa Çelebi Camii
İstanbul'un Fatih ilçesinde Karagümrük semtinde Nişanca caddesindeki cami, 1584-1588
arasında yapılmıştır.
Piyale Paşa Camii
İstanbul'un Kasımpaşa semtindedir. Bu çoksütunlu Mimar Sinan anıtı, 6 kubbeli ve
dikdörtgen plandadır. Caminin ortasındaki iki büyük sütuna dayanan kubbelerin ağırlığı
duvarlardaki yan direklerle temele iner. Caminin üç tarafı kemer ve tonozludur,
minaresi bunların üzerindedir.
Zâl Mahmûd Paşa Câmii
İstanbul'un Eyüp ilçesinde Kanuni Sultan Süleyman'ın veziri Zal Mahmut'un Mimar
Sinan'a yaptırdığı cami medrese, türbe, çeşmeden meydana gelen bir külliyedir. Zal
Paşa caddesindeki caminin inşa tarihi 1577'dir.
Haseki Külliyesi
Mimar Sinan'ın İstanbul'da yaptığı ilk eserdir. Mimar Sinan bu eseri Hürrem Sultan
için yapmıştır.
Mağlova Kemeri - Kemerburgaz
Mimar Sinan tarafından 1554-1562 yılları arasında İstanbul'da, Alibey Deresi vadisi
üzerinde yapılmış olan su kemeri bugün Gaziosmanpaşa ilçesi sınırlarında bulunan
Cebeci köyü yakınlarındadır.
1563 yılında selden zarar görmüşse de aynı yıl onarılarak eski haline getirilmiştir.
Alibeyköy barajının göl suyu yapıtın dörtte birini kaplamaktadır. Kemer İstanbul'a
su taşımaya devam etmektedir. Eser dünya su mimarisinin baş yapıtlarından biri olarak
kabul edilir.
Büyükçekmece Köprüsü - İstanbul
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) Zigetvar seferine çıkarken bu köprünün yapımına
başlanmış, Sultan II.Selim Zamanında (1566-1574), bir yıl içerisinde de tamamlanmıştır.
Uzun yıllar Büyükçekmece- Mimar Sinan Köyü arasındaki bağlantıyı sağlamıştır. Aynı
zamanda da bu köprü Büyükçekmece Gölü ile Marmara Denizi arasında bir geçit niteliğindedir.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) Zigetvar seferine çıkarken bu köprünün yapımına
başlanmış, Sultan II.Selim Zamanında (1566-1574), bir yıl içerisinde de tamamlanmıştır.
Uzun yıllar Büyükçekmece- Mimar Sinan Köyü arasındaki bağlantıyı sağlamıştır. Aynı
zamanda da bu köprü Büyükçekmece Gölü ile Marmara Denizi arasında bir geçit niteliğindedir.
Silivri Köprüsü - İstanbul
Silivri Köprüsü 348.00 m. uzunluğunda 32 gözden meydana gelmiştir. Alçak bir vadide
oldukça uzun oluşundan ötürü de köprü gözleri mimar Sinan’ın diğer eserlerinde olduğu
gibi sivri kemerli olmayıp hafifçe basık kemerlidir.
Mustafa Paşa Köprüsü - Meriç Nehri üzerinde
Bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Svilengrad'da Meriç nehri üzerine inşa
edilmiştir.
Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden biri olan köprü 1529 yılında tamamlanmış, 1766'daki
su taşkınlarıyla zarar görse de 1809 yılında yeniden inşa edilmiştir. 20 kemerden
oluşan köprü 300 m. uzunluğunda ve 6 m. genişliğindedir. Günümüzde Svilengrad şehrinin
simgesi haline gelmiştir.
Sokullu Mehmed Paşa Köprüsü - Tekirdağ
Tekirdağ İli Çorlu İlçesinde bulunan köprü bir Mimar Sinan eseridir. Günümüzde araç
ve yaya trafiğine açık bir şekilde köprü özelliğini sürdürmektedir. Geçirdiği onarımlardan
sonra özgünlüğünü büyük ölçüde yitirmiştir. 5 kemerli köprünün 2 tanede hafifletme
gözü vardır.
Drina Köprüsü - Bosna Hersek
Sokullu Mehmet Paşa adına 1577'te Drina Irmağı üzerine yapılan 11 gözlü köprüdür.
Drina Irmağını kuzey-güney doğrultusunda keser. Eni 7 metreden biraz geniş, uzunluğu
180 metreye yakın olan Drina Köprüsü büyük kesme taş bloklardan yapılmıştır. Özellikle
ülkede yaşanan iç savaş döneminde ciddi hasar gören köprünün bulunduğu nehir üzerine
yapılan baraj nedeni ile bölgedeki su rejiminin değişmesi sonucu temellerinde ve
ayaklarında önemli hasarlar ortaya çıkmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü - İstanbul
İstanbul'u Avrupa'ya bağlayan tarihi ticaret yolu üzerinde, Büyükçekmece Gölü'nün
Marmara Denizi ile birleştiği noktada yapılmıştır.
İstanbul'a 36 km uzaklıkta yer almaktadır. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) Zigetvar
Seferi'ne çıkarken, ordunun, Büyükçekmece Gölü ile denizin birleştiği bu noktadan
sallarla karşıya geçmekte çok zorlanması üzerine buraya köprü yapılmasını emretmiştir.
Ancak Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar Kuşatması'nda öldüğü için köprü, oğlu II.
Selim zamanında, 1567 yılında tamamlanmıştır.
Kervansaray - Büyükçekmece
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Zigetvar seferine çıkarken, inşa ettirilmiştir.
İbrâhim Paşa Sarayı - Atmeydanı
Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı ve ilk veziri olan Damat İbrahim Paşa'ya ait İstanbul
Sultanahmet Meydanı'nda bulunan saraydır. Daha önce At Meydanı Sarayı olarak bilinen
yapı İbrahim Paşa'nın Kanuni'nin kızkardeşi ile evlenmesinden sonra İbrahim Paşa
Sarayı olarak anılmaya başlanmıştır. Günümüzde Türk ve İslâm Eserleri Müzesi olarak
kullanılmaktadır.
16. Yüzyıl Osmanlı sivil mimari örneklerinin en önemlilerinden olan İbrahim Paşa
Sarayı, Roma Dönemine uzanan tarihi hipodrum'un kademeleri üzerinde yükselir.
Süleymâniye Medreseleri - İstanbul
Rüstem Paşa Medresesi - İstanbul
Vâlide Sultan Medresesi - Üsküdar
Sokullu Mehmed Paşa Dârülkurrâsı - Eyüp