Herkese Merhabalar,

Web dünyamızda yaşadığımız son olaylardan sonra kendime şu soruyu sormadan edemiyorum ; Ülkemize artık bir bilişim/iletişim/teknoloji bakanlığı şart değil mi ? Bu soruya verdiğim cevap ise elbette; Evet, şart. Hatta geç bile kalındı.

Çok geriye gitmemize gerek yok aslında, önce "çocuk pornosu skandalları" ile çalkalandık, ardından YouTube'a erişimimiz ( malum video yüzünden ) engellendi, ardından yine malum içerikler yüzünden Ekşi Sözlük engellendi. Son olarak ise ( 8 gün önce ) dünyaca ünlü blog servisi WordPress erişimimiz yine malum bir neden yüzünden engellenmişti ve henüz bu engelleme kaldırılmış değil. Flickr Blog'un halen engelleniyor olması da cabası. Atlamamamız gereken bir ayrıntı da; bütün bu süreçleri yaşarken ülkemizin bana göre en stratejik kurumlarından biri olan Türk Telekom'un özelleştirilmesi.

Televizyon kanallarında, gazetelerde, haber sitelerinde ya da bloglarda her sabah teknolojik gelişmeler ile ilgili mutlaka en az bir habere rastlıyoruz. Yeni buluşlar, yeni araştırmalar yani bilim ve teknoloji toplumu olma yönünde dünya devletleri hızla ilerliyor. Hatta ortada bir yarış var.

Peki bu yarış içerisinde ülkemiz ne durumda sizce, önlerde miyiz yoksa gerilerde mi? Aslında olumlu bir çok örnek var karamsarlığa kapılmamak için. Örneğin İlk Üç byutlu TV çalışmaları ya da yurtdışında ki bilim insanlarımızın başarıları gibi (son güncel örnek). Demek ki; destek verildiği taktirde ülkemizde portansiyel var ( bir kısım bilim insanımız beyin göçü ile yurtdışına çıksa bile ). Destekten kastım elbette devlet desteği, hükümet desteği.

Son senelerde dünya ortalamasının üzerinde büyüme başarısını sürekli gösterebilen Çin gibi, yazılımda dünyanın üssü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Hindistan gibi örnekler var önümüzde ve bu ülkelerinin başarılarının altında yatan ana neden devlet/hükümet desteğidir. Potansiyeli keşfedip, altyapı sunarak gelişmesini, endüstri haline gelmesini sağlamak ve gerekli kritik destekleri vermektir bu ülkelerde başarılan.

Gelelim kendimize, ülkemize. Devletimiz/hükümetlerimiz bilim, bilişim ve teknolojiye gerekli desteği veriyor mu, tabi ki hayır. Bir bakanlığımız bile yok maalesef sektör üzerine devlet gözüyle eğilecek. Her ne kadar yeni hükümet kabinesinde "Bilim ve Teknoloji'den Sorumlu Devlet Bakanlığı"nın da bulunacağı sesleri yükselse de medya da, bakanlık kurulmadan, resmileşmeden inanmak zor gibi :)

İnşallah bu yeni bakanlık kurulur tabi, ama (endişeleniyorum ki); "Bilim ve Teknoloji'den Sorunlu Devlet Bakanlığı" haline gelmez inşallah. Sanırım neyi kastetmek isteğimi anlamışsınızdır. Böyle bilinçsiz site kapatmalar devam ederse, bilim ve teknoloji toplumu olma yönünde yukarıda ki bahsettiğim potansiyele gerekli destekler verilmesze maalesef bu bakanlık hakkaten sorunlu bir bakanlık haline dönüşünür. Tabiki temennim ve beklentilerim bu bakanlığın bilişim dünyası için çok olumlu ve faydalı olacağı yönünde. İnşallah beklentilerimiz doğru çıkar ve bakanlık görev ve sorumluluklarını kavrayarak görevine başlar. Şimdiden ülkemiz için hayırlı olsun diyorum.

Yazımın başlarında da belirttiğim gibi elbette bu konuda bir geç kalınmışlık söz konusu. Ama "zararın neresinden dönülürse kardır" demekten başka bişey gelmiyor elimizden şimdilik. Bakanlık açıldığı zaman ise elimizden gelen şeyler elbette olacak. Mesela sektör sorunlarını kendimizce anlattığımız ve tavsiyelerimizi içeren e-mailler ile (abartmadan tabi) bakanlığı e-mail yağmuruna tutabiliriz ve katkı da bulunmaya çalışabiliriz. Tabi ki, okunmadan yırtılıp atılma riskini göze alarak.

Bilişim sektörü açısından baktığımız da; kurulacak yeni bakanlık öncelikle derneklerin, sektör de ki şirketlerin görüşlerini alarak sektörü analiz etmeli ve bir eylem planı hazırlamalıdır.

Öcelikle sektörün gelişiminde kısıtlayıcı/tetikleyici olan alpyapı gözden geçirilmeli ve kısıtlar giderilerek tetikleyici noktalar güçlendirilmelidir ( yani önce altyapı! ). Özetle YouTube gibi projelerin rahatlıkla ülkemizde host edilebilmesi ve sorunsuzca hizmet verebilmesi gerekiyor da diyebiliriz kabaca. Bu "internet altyapısı" sektörün kısıtlarından sadece birisidir, ancak ülkemizin global projeler üretememesinin etkenlerinden de birisidir bence.

Daha sonra ise, Amerika'yı yeniden keşfetmeden ( yani bu konuda zaten başarılı olan ülkelerin sistemlerini inceleyip ülkemiz koşullarına uyarlayarak ) ülkemiz bilişim sektörü için gerekli düzenlemeler yeniden yapılandırılmalıdır.

Belirtmek istediğim ve en çok önem verdiğim diğer bir nokta ise; bilişim ve teknolojiyi bir ülke politikası haline getirmemiz gerektiğidir. Yeni hükümet ve meclisteki mualif siyasi partiler tam bir birlik içerisinde bu hedef doğruldusunda birlikte hareket etmelilerdir.

Konu hakkındaki paylaşımlarınızı, olumlu/olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi merakla bekliyorum.

Bir sonraki yazımda tekrar görüşene dek yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin.

Tekrar paylaşmak üzere,

Sevgi ve Saygılarımla.

7 Fikir Paylaşımı

  1. Adsız 26 Ağustos 2007 16:07  

    kesinlikle şart.

    ama türkiyede hangi bakanlık işini tam yapıyor ki ? :)

  2. Adsız 26 Ağustos 2007 16:27  

    yakında kurulması planlıyor zaten ama ne gibi görev ve sorumlulukları kapsayacak orasını merak ediyorum.

  3. İdris Cin 26 Ağustos 2007 16:56  

    Merhabalar,

    @doğancan; sen bu bakanlığın sorumlu değil sorunlu olacağını düşünüyorsun sanırım, ben o kadar ümitsiz değilim ama, endişe etmiyor da değilim hani.

    @İsimsiz; evet bakanlığın görev ve yetkilerini ben de merak ediyorum. Bakalım bizi neler bekliyor...

    Yorumlarınıza sağlık,

    Sevgi ve Saygılarımla.

  4. Moonston 27 Ağustos 2007 11:28  

    Yazdıklarınıza katılmamak elde değil. Fakat ülkemizde malasef devlet ve hükümet bir işe el attığı zaman her şey daha kötüye gidiyor. Devletin böyle konulardaki ilk önceliği halk değil. Bi sorunmu var kapat gitsin bizim halkımıza fazla mantığı her yerde var. Ülkemizdeki bu genç nüfusu ve potansiyei kullanıp genişlemek bi yana önümüze setler ve engeller çıkarılıyor hep. Ve insanların gelecek umutları söndürülüyor. Hepimize yinede kolay gelsin.

  5. İdris Cin 27 Ağustos 2007 18:45  

    Sevgili @Moonston; Değerli görüşlerin için teşekkür ediyorum. Dikkat çektiğin noklara bende katılıyorum, ama ümidimiz her zaman var tabi. Tabi burada biz gençlerin daha aktif, daha girişken olması gerekiyor sanırım.

    Yorumunuza sağlık,

    Sevgi ve Saygılarımla.

  6. Adsız 2 Eylül 2007 22:44  

    Milli eğitim bakanlığı 2001'den beri MEGEP adında ( www.megep.meb.gov.tr )çalışması var. AB uyumu için önce eğitim gerekli.
    İşsizliğe çare olarak bu çalışmalar meslek liseleri için devam ediyor.
    Ben Tarık Bağrıyanık. MEGEP'in Bilişim Teknolojileri alanında çalıştım. Veritabanı programcılığı dalının altyapısını hazırladım. Ve ücretsiz olarak dağıtılan modüllerden 12 adetini yazdım.
    Programlama Temelleri (10. sınıf) ve Veritabanı (Access, 11. sınıf).
    Biz eğitimciler olarak elimizden geleni yapıyoruz. Asıl iş meslek liselerindeki öğrencilere kalıyor. Onlar kendilerini yetiştirdikçe Türkiye Bilişim ve diğer alanlarda gelişmiş ve ilerlemiş olacaktır.
    Görüşmek üzere

  7. İdris Cin 4 Eylül 2007 01:44  

    Tarık Bey Merhaba,

    Bir eğitmen olarak yorumlarınızı ve tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Konu hakkında topu sadece devlete atmak gerçekten doğru değil. Birey olarak herkes üzerine düşen gayreti göstermeli ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. Sevgili öürencilerimizde buna dahil.

    Yanlız, herkes çaba sarfederken, devletin de kıstlayıcı unsurları yoketmesi gerekiyor sanırım.

    Sevgi ve Saygılarımla.

Yorum Gönder